Ücretler ve Sınıf Mücadelesi
İzmir Büyükşehir Belediye işçilerinin greviyle on yıllardır hükmünü sürdüren neoliberal hegemonyanın sonuçlarıyla bir kez daha ve en açık haliyle yüzleştik. […]
İzmir Büyükşehir Belediye işçilerinin greviyle on yıllardır hükmünü sürdüren neoliberal hegemonyanın sonuçlarıyla bir kez daha ve en açık haliyle yüzleştik. […]
AKP-MHP iktidarı uzun süreden bu yana, toplumsal sınıflar ve kesimlerde siyasi ve iktisadi olarak rıza üretme kapasitesini ciddi oranda kaybetmiş,
Geçtiğimiz son bir ay içerisinde bölgede birbiri ile pek az ilişkili görünen fakat belki de bazı yönleriyle yakından bağlı olduğunu
19 Mart darbesinin ve darbenin hemen sonrasında öğrenci gençliğin açtığı yoldan sokağa çıkan halkın hareketinin belirlediği yeni bir dönemin içindeyiz.
19 Mart sonrası açığa çıkan enerjinin yıkıcılığı ve iktidardaki koalisyonun hesaplarını bozma kapasitesi herkesi, bu eylemleri bilfiil organize eden gençleri
El Yazmaları’nın Notu: El Yazmaları tarafından 2021 yılında yayımlanan Volkan Yaraşır’ın kaleme aldığı Ters Dalga kitabının içinde yer alan “Güney
El Yazmaları’nın Notu: El Yazmaları tarafından 2021 yılında yayımlanan Volkan Yaraşır’ın kaleme aldığı Ters Dalga kitabının içinde yer alan “Güney
El Yazmaları’nın Notu: El Yazmaları tarafından 2021 yılında yayımlanan Volkan Yaraşır’ın kaleme aldığı Ters Dalga kitabının içinde yer alan “Güney
CHP ülkemizdeki belki de en karmaşık, en fazla siyasal eğilimin içinde hareket ettiği, bir kısmı birbirini dışlayan bu eğilimlerin sürekli
2022 yılında başlayan ve üç yılı aşkın bir süredir devam eden Rusya – Ukrayna savaşında, çatışmalar hâlâ yoğun şekilde devam
ABD’nin Suriye’den geri çekilme planları, orada aniden “komşu” oluveren İsrail ve Türkiye arasında Suriye’nin geleceğinde kimin belirleyici olacağı konusundaki çekişmeyi
19 Mart darbesi aniden ortaya çıkan bir durumdan öte içerik taşır. Darbe girişimi, siyasal İslam’ın faşizmle iç içe geçerek özel
Ülkeyi sadece darbelerle ve bu darbelerin yarattığı artık olağanlaşan olağanüstü hâl koşullarıyla yönetebilen Saray’daki neoliberal çete; rejim inşasında bir büyük
Bakıp gördüler ki kaybedecekler, zaman artık aleyhlerine çalışıyor, olası bir seçimde hileyle bile kapatamayacakları bir duruma doğru yokuş aşağı inmeye
Gazetemizde 14.01.2025 de yayınlanan “İlk adımı beklerken” yazımda şöyle demişim: “Türkiye emperyalist “Batı” tarafından “gözetmekle” görevlendirildiği Yeni Suriye’nin içine girdikçe,
27 Şubat deklarasyonu üzerine çok fazla değerlendirme yapılıyor. Herkes işin bir noktasını kendi durduğu yerden değerlendiriyor. Süreci anlamaya ve açıklamaya
Bin Pınarlı İda Dağı olarak efsanelere konu olmuş Kaz Dağları en az 20 yıldır işgal altında. Oysa o binlerce canlıya
Zenginlikleri ile Ukrayna tarih boyunca emperyalist sömürünün nesnesi olmuştur. Bu noktadan değerlendirildiğinde Ukrayna’daki hegemonya mücadelesi ve emperyalist paylaşım her ne
2025 yılı, farklı iş kollarından işçilerin eylem, grev ve direnişleriyle başladı. Bir dönemdir ağırlıklı olarak kendiliğinden ve parçalı devam eden
Ülkede birbirini kimileyin destekleyen bazen de dışlayan güncel gelişmelerin, bölgedeki kaos, faşizmin hız ve yoğunluk kazanan devletleşme süreci, Kürtlerin silahlı
Rejimin dönüşümü bir kritik fazı daha kolayca geride bırakıyor. Bir engelle karşılaşmadıkça son birkaç aya yayılan büyük saldırı dalgası kalıcı
Depremin 2.yıldönümüne gelirken “unutmak, affetmek, helalleşmek yok” ifadesinde somutlaşan yası, öfkeyi doğuran süreç tüm çıplaklığı ve ağırlığıyla sürüyor. Sürecin sorumluları
Metal işçilerinin ekmek kavgası 2024 Aralık’ından bugüne devam ediyor. Grev yasağına rağmen Birleşik Metal-İş Sendikası öncülüğünde greve çıkan 7 fabrikada,
“Normalleşme” işte böyle oluyor: Yerel seçimlerde yediği yumrukla sersemleyen iktidar koalisyonuna “normalleşme” teklif ederek acil ihtiyacı olan “nefes alıp kendine
Belli ki despotik devlet geleneği adına çok bir şey değiştirmeksizin, ana mimari aynı olmak kaydıyla kimi zorunlu değişiklikler yapılmak isteniyor.
Varlığını çeşitli belirtilerle anladığımız ama ne olduğu henüz tam anlaşılmayan “süreç” devam ediyor. Henüz “ne olduğu” tam anlaşılamayanın “ne olabileceği”
Adına hakikat-ötesi çağı dedikleri şey, nesnel olan ve aynı zamanda herkesçe bilinen bir gerçekliğin silikleştirilmesine, tarihin ve toplumsal gerçekliğin tahrif
El Yazmaları’nın notu: Kobani Kumpas Davası’nda yargılanıp hüküm giyen yazar ve çevirmen Alp Altınörs ile mektup aracılığıyla bir röportaj gerçekleştirdik.
İktidar koalisyonu için Suriye’de yaşanan gelişmeleri “zafer” olarak ifade etmek abartı olmaz. Ancak bu zaferin içeriye yansıması Suriye sahasındaki gerçeklikle
Toplumsal güçler, halka karşı savaş açan sermaye ve iktidarın yönelimlerine kendi durdukları yerden zorunlu ihtiyaçlarını elde etmeye çalışarak cevap veriyor.
Küresel, bölgesel ve yerel düzeyde toplumsal ve siyasal gerçekler sürekli olarak içlerindeki yıkıcı potansiyellerin uç noktalarına doğru hareket ediyor. Kurulu
Sınıf mücadelesi ya da daha geniş bir zeminde yürüme potansiyeliyle yüklü olan anti-kapitalist mücadelenin zemini tarih-dışı bir mutlaklık güvencesine sahip
Sistem yıkılmamakta inat edip yıkılmamak için faşist hareketlere alan açmakta, demokrasinin sırf yüzeysel bir gösteriye indirgenerek tasfiye edilmesine yönelmekte ve