Transkarpatya’dan Donbass’a: Ukrayna’da Neler Oluyor?

Rusya ile Ukrayna (ve “müttefiki” NATO) arasındaki “fiili” savaş neredeyse 8. ayını dolduracak -2014’ten beri gerçekleşen olayların bütününü ele almak gerekiyor fakat bu yazımızda sadece 24 Şubat gününden sonrasını ele alacağız-. 24 Şubat günü sabahın ilk ışıklarından itibaren hem Rusya’da hem de Batı’da gerçekleşen siyasi ve ekonomik gelişmelerin fitili ateşlendi. Ukrayna o günden itibaren Rusya ile NATO’nun hesaplaşma sahasına döndü. Ukrayna’nın altyapısı çöktü, çok sayıda insan Polonya’ya ve Rusya’ya göç etti, birçok kişi hayatını kaybetti. Son olarak ise Herson, Donetsk, Luhansk ve Zaporijya oblastlarını Rusya tek taraflı ilhak etti.

İlhak Hamlesi ve Novorossiya

24 Şubat gününden itibaren hem askeri anlamda hem de siyasi olarak çok hızlı gelişmeler gerçekleşti. Fakat yaz ayından itibaren askeri anlamda cephelerin statikleşmesi nedeniyle savaşın siyasi ayağı daha ön plana çıkmaya başladı. Rusya’nın Herson, Donetsk, Luhansk ve Zaporijya oblastlarını ilhak etmesi ardından ise Kuzey Akım boru hatlarına “sabotaj” düzenlenmesi, Rusya’daki seferberlik ilanı, Kerç Köprüsüne saldırı ve Rusya’nın “olağandışı” cevabı ile doğrudan cephelerde yaşananlardan çok Rusya ve Batı’nın karşılıklı hamleleri savaşa yön vermeye başladı.

İlhak kararı aslında yeni bir durum değil, özellikle Donetsk ve Luhansk için 2022 savaşından önce de Rusya’ya katılmaya yönelik referandum girişimleri gerçekleşti. Fakat bu dönem için Herson ve Zaporijya oblastlarını eklemesi sürpriz olmasa da yeni bir karar. Bu oblastların –Zaporijya oblastının yönetim merkezi hariç- büyük bir bölümü şu an itibariyle Rusya ve müttefik güçlerin kontrolünde. Burada en önemli gelişme ise kuşkusuz Putin’in referandumların onaylandığı gün yaptığı açıklamalar ve seferberlik duyurusu. Putin’in konuşmasının bazı kısımları ise Rusya’nın gelecekte dünyada nasıl hamleler yapacağının sinyali niteliğinde.

Öncelikle Putin konuşmasında doğrudan “Batı” ile savaştığını ima ederek tek kutuplu bir dünya düzenine karşı olduğunu ısrarla söylüyor. Kendisini Batı’ya karşı olan devletlerin “siyasi bir lideri” gibi konumlandırıyor. Israrla ilhak edilen 4 oblasttan ne olursa olsun taviz verilmeyeceğini belirtmesi hem Ukrayna hem de Batı için şimdiden öne sürülen bir kırmızı çizgi niteliğinde. Fakat Putin’in sadece bu 4 oblastta durmayacağını, en azından –yakın veya uzak- gelecekte Odessa, Dnipro, Harkov ve Mikolayev bölgelerini de ilhak edebileceğinin sinyallerini verdi. Rusya’nın savaşın sonundaki nihai hedefi, NATO üyesi olmamasına rağmen, özellikle askeri anlamda NATO standartlarına erişmiş olan Ukrayna’nın Karadeniz ile olan bağlantısını kesmek -ki bunu Odessa ve Mikolayev oblastlarını ele geçirerek yapacak– ve Doğu Ukrayna’nın zengin sanayi havzalarını “kapmak”. Bu sayede Ukrayna’nın ekonomisini Doğu Avrupa standartlarına getirerek yarım yamalak bir ülke bırakmayı hedefliyor. Batı Ukrayna ise Doğu’nun tam aksine görece ekonominin oldukça zayıf olduğu yerler. Unutmamak lazım ki savaştan önce gelir olarak en yüksek olan oblastların ikisi olan Zaporijya ve Donetsk’i Rusya ilhak etti.

Avrupa’nın Vanası

Savaşın herhalde en ilginç gelişmelerinden biri ilhak kararlarından sonra Baltık Denizi’nde yaşandı. Rusya’dan Avrupa’ya doğalgaz taşıyan, Avrupa sanayisinin ve ekonomisinin bel kemiği olan Kuzey Akım’ı boru hatlarına sabotaj düzenlendi. Saldırıdan sonra ise önce Polonya eski Savunma Bakanı Twitter’dan patlama fotoğraflarını paylaşarak ABD’ye teşekkür etti.[1]

 Polonya’dan ve Ukrayna’dan geçen doğalgaz hatlarının Kuzey Akım hattına alternatif olduğu hatta bu iki ülkenin Kuzey Akım hatlarının yapımına ABD ile en çok karşı çıkan 2 ülke olduğunu unutmamak gerekir. Polonya’nın görevinin Avrupa’da ABD bayrağını göndere çekmek olduğunu zaten söylememize bile gerek yok. Üzerine Biden’ın savaştan önce Kuzey Akım-2 hattının sonunu getireceğiz söylemi failin kim olduğunu açıkça ortaya seriyor.[2] Halihazırda ABD, Avrupa’ya çok daha pahalıya LNG satmaya devam ediyor. Daha fazla satışa kim hayır diyebilir ki!

Rusya’nın Yeni Hamleleri

İlhak kararı ve kısmı seferberlikten sonra ise Ukrayna muhtemelen Batı istihbarat desteği ile Kerç Köprüsü’ne bombalı araç saldırısı düzenledi. Olayda 3 sivil hayatını kaybetti ve Rusya’nın savaşın başından beri “vurulması imkânsız” dediği köprünün vurulması büyük bir medya kampanyasına dönüştü. Köprünün vurulduktan saatler sonra tekrar trafiğe açılması bize askeri anlamda bir kazancının olmadığını net bir biçimde gösteriyor. Bu olayın üzerine ise Rusya hiç beklenmedik bir biçimde Ukrayna’nın elektrik tesislerini, santrallerini vurmaya başladı. Özellikle Batı ülkelerinden gelen silahların depolandığı Lviv gibi şehirlere yoğun bir bombardıman başlattı ve bölgelerdeki elektrik ve internet sorunu hala sürmekte. Aylardır Rusya, NATO’nun Irak’ta ve Yugoslavya’da yaptığı gibi altyapı tesislerini savaşın ilk günlerinde agresif bir bombardıman ile vurmaktan hep uzak durmuştu. Bunun en büyük sebeplerinden biri 2014’ten beri Ukrayna’yı “kardeş halk” olarak görmesiydi. Putin her zaman Ukrayna’da yaşayan Rusların desteğini almak için klasik Rus savaş taktiklerinden uzak durmaya çalıştı. Rus nüfusunun yoğun yaşadığı bölgelerde bunun avantajından Rus ordusu savaşın ilk zamanlarında oldukça faydalandı. Kritik askeri pozisyonlar cephe arkasından bildirildi, yerellerde askeri noktalar söylendi. Aynı dönem Sağ Sektör ve Azov Tugayları gibi neo-Nazi grupların Rusça konuşanları direklere bağlayıp işkence yapmasının bir tesadüf olmadığını çok iyi biliyoruz. Fakat artık savaşın uzaması ve bazı “kırmızı çizgilerin” aşılmasından ötürü Rusya bu planından vazgeçmiş gibi duruyor.

Bizleri Neler Bekliyor?

Önümüz kış ve şimdiden yapılan siyasi açıklamalar ve hamleler sahayı ısıtmaya başladı. Özellikle Rusya’nın seferberlik ilanı ve sonrasında cephelerde savunmaya çekilmesi ise en azından kış aylarının sonrasında yeni bir kara harekatının sinyalleri. Varsın aylar, yıllar geçsin. Zamanın maalesef bölge halkına getirebileceği savaş dışında bir şey kalmamış gibi gözüküyor.

Dipnotlar

[1] https://www.aa.com.tr/en/economy/former-polish-foreign-minister-thanks-us-for-damaging-nord-stream-pipeline/2696530

[2] https://twitter.com/ABC/status/1490792461979078662