Metal İş Kolunda Toplu İş Sözleşmesinde Son Durum

Birleşik Metal İşçileri Sendikası, Türk Metal Sendikası ve Öz Çelik-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 26 Eylül 2023 tarihi itibariyle gerçekleşen ilk toplantı ile Türkiye’nin en büyük iş kolu sözleşmesi olma niteliğinde olan 2023-2025 toplu iş sözleşmesinin görüşmeleri devam ediyor

Metal iş kolunun en büyük toplu iş sözleşmesi üç işçi sendikasının örgütlü olduğu 247 işyeri ve işletmede değer üreten yaklaşık 185 bin metal işçisini kapsıyor. 

Aylardır devam eden sözleşme toplantıları halen devam ederken bunun karşısında her ay yükselen enflasyon, yüzde 27’lik vergi dilimine giren maaşlar ve ay sonu eksiye düşen gelirleri ile çıkmaza giren işçiler bulunuyor. 

Bütün bu sefaletlerin, ekonomik krizin hesabı işçiye kesilirken ucuz işgücü ile işçiye köleliği reva gören sömürü düzeninin sahibi olan patronların çıkarları her şeyin üstünde tutuluyor. 

Ne MESS üyesi kapitalistler ne de sendika ağaları, metal işçilerinin taleplerini, ihtiyaçlarını dikkate aldılar. Her üç yetkili sendika tarafından açıklanan taleplerin yetersizliği bir yana, taleplerin değeri açıklandıkları günden bugüne erimeye devam ediyor, etmeye de devam edecek. 

Haftalardır, aylardır yapılan oturumlarda adeta orta oyunu oynandı. Oturumlarda kimin ne dediğini çok iyi bilen metal işçilerinin, “oturumlar canlı yayınlansın” talebi dahi kulak ardı edildi. 

MESS’in çıkarlarını gözeten anlayışla hareket eden sendika ağalarının göstermelik ya da şov içeren kararlarının metal işçisi nezdinde bir karşılığının olmadığı da görülüyor

Peki Sözleşmede Gelinen Aşama Nedir? 

Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde bugüne kadar yapılan 5 oturumda, 46 ana madde, 5 ek madde ve 3 geçici madde olmak üzere toplam 54 madde ve sözleşmenin eki niteliğindeki 1 yönetmelik üzerinde anlaşma sağlandı. 33 ana madde, 47 ek madde ve 3 geçici madde olmak üzere toplam 83 madde ve sözleşmenin eki niteliğindeki 2 yönetmelikte ise anlaşma sağlanamadı. Anlaşma sağlanamayan maddeler arasında; ücret artışına ilişkin maddeler ve sosyal haklara bağlı olan parasal maddeler başta gelmektedir. 

MESS öncelikle sözleşmenin üç yıllık olmasını talep etmiş, ilk 6 ay için yüzde 35, diğer 6 aylık periyotlar için TÜFE oranında artış önermiştir. Sosyal haklara ise birinci yıl için yüzde 65, ikinci ve üçüncü yıllar için de TÜFE oranı kadar artış teklif edilmiştir. MESS ayrıca, bazı esnek çalışma düzenlemelerinin sözleşmeye dahil edilmesini ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortasını düzenleyen maddenin sözleşmeden çıkarılmasını da talep etmiştir.Son olarak toplantıda sendikalar uyuşmazlık tutanağını tutarak arabulucu sürecini başlatmışlardır. 

Peki Süreç Nasıl İşleyecek? 

Önümüzdeki süreç içinde muhtemelen bu teklifler revize edilecek. Sendika bürokratları kora kor bir pazarlık yapıyorlarmış gibi gözükecek. Arabulucu sürecinde MESS teklifini biraz yükseltecek ve işçileri bu rakamların biraz üstündeki bir sefalet zammına razı etmeye çalışacaklar. 

Sonuçta sendikalar ve MESS’in yaptığı danışıklı dövüştür. Sendikaların sunduğu taslaklarda yer alan yüzde 80 zam talebi bile başarısızlıkken yüzde 50 ya da 60 zammı işçilere başarı diye sunacaklar ve şu anki sendikaların işçiyle aralarındaki “kırgınlığı” düzeltecekler. 

İşçiler Ne Yapmalı? 

Elbette bu sefalet zam talebini, patronların ve sendika ağalarının oyununu bozmak işçilerin elinde. Bu açıdan insanca yaşanabilir bir ücret başta olmak üzere işçiler tüm taleplerinin arkasında sağlamca durmalı ve uyuşmazlık sürecini küçükten büyüğe doğru ilerleyen eylemleri hayata geçirerek MESS’e ve sendikalara karşı barikat kurmalıdır. 

Metal işçileri bulundukları her fabrika üzerinden şube yöneticilerine, temsilcilerine baskı kurup taleplerinin altında bir sözleşmeye asla razı gelmeyeceklerinin, böyle bir şey olursa bunun hesabını sendikacılardan soracağını en açık biçimde anlatmalıdır. 

Metal işçilerinin taban iradesinin ürünü olarak örgütlenecek fabrika komitelerine ve fabrikalar arası iletişimi güçlendirecek, eylemlerini ortaklaştıracak, koordine edecek mekanizmalara ihtiyacı vardır.