Ciddi Sıkıntılar – Jörg Kronauer

Bu savaş olmasaydı da cumartesi günü itibariyle Pekin’de yıllık toplantısına başlayacak olan Çin Ulusal Halk Kongresi’ni meşgul edecek yeterince sorun mevcuttu; Covid-19 pandemisine karşı mücadele henüz bitmedi, gayrimenkul piyasasını zorlamaya devam eden Evergrande şirketinin çalkantıları çözülmedi ve Çin’deki kadın ticareti skandalları hükümeti giderek daha zor duruma sokuyor. Doğum oranının oldukça düşük olması da kaygı yaratıyor. Son değerlendirmelere göre yıllık toplantıda açıklanacak olan 2022’nin büyüme hedefi geçen yıla göre daha düşük olacak. Koronavirüs krizi yılı olan 2020’de yüzde 2,3 ile zayıf bir büyüme gerçekleştiren Çin, eski gücüne kavuşmak için 2021’de yüzde 8,1’i zorladı. Fakat Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın yanında bütün bu sorunlar gölgede kalıyor.

Çin’in bakış açısından önemli olan -savaşın yarattığı bütün acıların ve hasarların ötesinde- Rusya’nın komşu ülkesine saldırmasının Çin’e dış politikada oldukça ciddi sıkıntılar yaratmasıdır. Sınırlı ve gayet hesaplı olsa da Rusya’nın geçmişte belirli askeri riskler alması, -örneğin Kırım’ı kendisine dahil etmesi veya Suriye’de aldığı inisiyatifler- Pekin’in Moskova’yla daha yakın ilişkiler kurmasını uzun zamandır önlemişti: Çin Halk Cumhuriyetinin izlediği politikaya göre her devletin egemenliği ve bütünlüğü korunmalıdır. Çünkü Çin uluslararası konumunu her şeyden önce ekonomik gücü temelinde geliştiriyor ve kışkırtıcı hamlelerden, özellikle askeri düzeyde, mümkün olduğunca kaçınıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması böylesi bir politika için kabul edilebilir değildir. Moskova’nın savaş planlarından Pekin’i tamamen habersiz bırakması bu durumu daha da tetikliyor. Anlaşıldığı kadarıyla her iki devletin de 4 Şubat’ta Çin başkentinde imzaladığı ortak açıklamalar sırasında bilgi verilmedi.

O gün bu gündür Çin bir açmazın içinde. Savaşı kabul etmek istemiyor ve edemiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yoğun baskısına boyun eğip Rusya’ya mesafe koymak da bir seçenek değil; sonuç itibariyle Moskova’yla ortaklaşmak Batı’ya karşı iktidar mücadelesi açısından çok daha etkili olacaktır. Ayrıca ABD kim de ‘savaşa hayır’ havası atıyor… Bu yüzden Pekin, Birleşmiş Milletler kurullarında şimdiye kadar sürekli temkinli davranıp savaşan her iki tarafa da geri durma ve çatışmaları durdurma çağrısı yaptı. Fakat en son Zaporijya nükleer santrali saldırısında yaşanan kızışma anları yüzünden Pekin Moskova’ya karşı daha net bir duruş almaya başladı. Çin merkezli olan AIIB (Asian Infrastructure Investment Bank)[1] ve BRICS ülkeleri tarafından kurulan NDB (New Development Bank)[2] gibi iki önemli kalkınma bankasının Rusya ve Belarus’taki faaliyetlerini durdurması veya azaltması; Moskova’nın eğer Pekin’le var olan ortaklığına kalıcı şekilde zarar vermek istemiyorsa, haddini aşmak konusunda daha dikkatli olması gerektiğini ifade ediyor.

Bu yazı Almanca’dan Türkçe’ye Evrim Muştu tarafından çevrilmiştir. Yazının orijinaline buradan erişebilirsiniz: https://www.jungewelt.de/artikel/422003.ernste-schwierigkeiten.html?fbclid=IwAR1E7_NjjFcBtwmmODeSNVAN2uiie8ry2hhTQya5lB3JWpJ-0FNYB4Stpw4

[1] Asya Altyapı Yatırım Bankası

[2] Yeni Kalkınma Bankası