‘Our Boys’dan ‘Good Boy’ Hafifliğine!
45 yıl önce bir 12 Eylül günü Türkiye’de olup biteni merak eden zamanın ABD devlet başkanına CIA görevlisinin merak etmemesini […]
45 yıl önce bir 12 Eylül günü Türkiye’de olup biteni merak eden zamanın ABD devlet başkanına CIA görevlisinin merak etmemesini […]
Bakıp gördüler ki kaybedecekler, zaman artık aleyhlerine çalışıyor, olası bir seçimde hileyle bile kapatamayacakları bir duruma doğru yokuş aşağı inmeye
Gazetemizde 14.01.2025 de yayınlanan “İlk adımı beklerken” yazımda şöyle demişim: “Türkiye emperyalist “Batı” tarafından “gözetmekle” görevlendirildiği Yeni Suriye’nin içine girdikçe,
Ülkede birbirini kimileyin destekleyen bazen de dışlayan güncel gelişmelerin, bölgedeki kaos, faşizmin hız ve yoğunluk kazanan devletleşme süreci, Kürtlerin silahlı
Anadolu coğrafyasında her taraflarından kendilerini kuşatan taşra ortamının kurak ve karanlık dehlizlerinde var olmaya çalışarak çocukluk ve gençliklerini yaşayan bir
“Normalleşme” işte böyle oluyor: Yerel seçimlerde yediği yumrukla sersemleyen iktidar koalisyonuna “normalleşme” teklif ederek acil ihtiyacı olan “nefes alıp kendine
Varlığını çeşitli belirtilerle anladığımız ama ne olduğu henüz tam anlaşılmayan “süreç” devam ediyor. Henüz “ne olduğu” tam anlaşılamayanın “ne olabileceği”
Her ne kadar her taraftan ve her an gelen sesler ve görüntüler “Suriye’de Türkiye kazandı!” iddialarına inanmamızı istese de, hep
O kadar gün geçti, Golani hala yeni durumuna tam uyum sağlayamamış gibi, şaşkınlığını tam saklayamasa da intibak sürecini soğuk bir
Kapitalizmin küresel hegemonya krizi Kiev/Ukrayna – Basra/Irak ekseni etrafındaki coğrafyada doğrudan savaş biçine sıçrayarak kendi merkezi yoğunlaşma alanını oluşturdu. Savaş
Lampedusa’nın Leopar isimli romanını okudunuz mu? Romanımızın kahramanı yaşı kemale ermiş Don Fabrizio (Prens Fabrizio Salina) bir aristokrattır ve yeni
Zaten başka nasıl olabilir ki? Elini uzatan Bahçeli ise, herkes bilir ki o el devletin elidir; tebasına diz çöktürerek hükmetmeye
Önceki yazımda, “Bahçeli ne yapmak istiyor?” diye sormuş ve henüz çok ham olan bu hamlenin birbirine zıt iki olasılığını değerlendirmiştim.
Erdoğan’la birlikte karar verdiklerini söyleyen Bahçeli, “Sizin hakkınızda esip gürlüyorum da yanlış anlamayın, aslında hep bir hallı Turhallıyız” benzeri bir
Toplumsal güçler, halka karşı savaş açan sermaye ve iktidarın yönelimlerine kendi durdukları yerden zorunlu ihtiyaçlarını elde etmeye çalışarak cevap veriyor.
Küresel, bölgesel ve yerel düzeyde toplumsal ve siyasal gerçekler sürekli olarak içlerindeki yıkıcı potansiyellerin uç noktalarına doğru hareket ediyor. Kurulu
Sınıf mücadelesi ya da daha geniş bir zeminde yürüme potansiyeliyle yüklü olan anti-kapitalist mücadelenin zemini tarih-dışı bir mutlaklık güvencesine sahip
Sistem yıkılmamakta inat edip yıkılmamak için faşist hareketlere alan açmakta, demokrasinin sırf yüzeysel bir gösteriye indirgenerek tasfiye edilmesine yönelmekte ve
Basra körfezinden başlayıp Irak’ı boydan boya aşarak Türkiye sınırlarına giren bir yolla Asya ile Avrupa arasındaki mevcut ticari koridorlara kısa
Muhalefet kelimesini duyar duymaz CHP’ye yerleşmiş tuzu kuru siyaset bezirganları hemen zıplıyor ve telaşla soruyor: “Peki ya sorumluluk, o ne
El Yazmaları’nın notu: Beyazıt Katliamı’nın 42. yıldönümünde, katliamdan yaralı olarak kurtulan yazarımız Oğuzhan Kayserilioğlu’nun döneme ve katliama ilişkin tanıklığını içeren yazısını
Devlet krizi koşullarında “farklı iktidar alanlarına dağılma” eğiliminde olan egemenlerin farklı fraksiyonları arasında yaşanan ve hepsi de halk düşmanı olan