Karadeniz’de Bir Yılbaşı Geleneği: “Kalandar” – Kadir Güney

Kalandar: Bir Geleneğin Dünden Bugüne Yolculuğu

Pontos’un derin kültürel mirası içinde yer alan Kalandar, kökleri antik dönemlere uzanan bir yılbaşı kutlamasıdır. Adını Latince “Calendae” kelimesinden alan ve ayın ilk günü anlamına gelen bu gelenek, Pontos’da özellikle Trabzon ve çevresinde Rumi takvimin başlangıcı olarak kutlanmıştır. Bugünkü Miladi takvime göre 13 Ocak’ı 14 Ocak’a bağlayan geceye denk gelen Kalandar, Helenlerden günümüze kadar ulaşmıştır. Kimlik ve kültürlerin inkârına karşı halkların inadıyla sürdürülüyor.

Kalandar Ritüelleri: Kültürün Yaşayan Kanıtı

Kalandar gecesi hem mistik hem de eğlenceli ritüelleriyle bilinir. Gençler ve çocuklar, yüzlerini boyayarak veya maskeler takarak kemençe eşliğinde oyunlar oynar ve ev ev gezerler. Gençler kapıyı çalıp içeriye ucu uzun bir ipe bağlı boş bir torba atar. Evlerden de torbanın içine koliva (haşlanmış mısır), fındık, ceviz, meyve bir de Kalandar çöreği konulur. Evlerin önüne gelenler yine köyden köye değişen ama ana teması benzer tekerlemeler söyler.

Kalandar kutlamaları Ocak’ın 13’ü ile sınırlı kalmaz. Ertesi sabah başka bir ritüel gerçekleştirilir. 14 Ocak sabahı eve ilk gelen kişi evin bereketi açısından önemli sayılır. Eve gelen kişinin şanssız olması o yılın felaket olacağına işaret olarak gösterilir. Bu yüzden de o sabah evin kapısı çalındığında ev sahibi açmayabilir ya da izin vermezse eve girilmez. Hatta uğurlu kişilerin o gece evde kalmayarak bir sonraki gün ilk gelen olduğu şeklinde organize de edilebilir. Yapılan kutlamalara baktığımızda Kalandar’ın paylaşıma dayalı toplumsal dayanışmayı pekiştirdiğini görüyoruz.

Yasakların Gölgesinde Yaşayan Gelenek

Kalandar’ın bugüne ulaşmasındaki en dikkat çekici unsur, halkın politik ve kültürel baskılara rağmen bu geleneği yaşatma konusundaki direncidir. Osmanlı döneminde Pontos Rumlarının kültürel kimliğinin bir parçası olan Kalandar, bölgedeki Hristiyan ve Müslüman topluluklar arasında bir köprü niteliği taşıyordu. Ancak cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ulus-devlet inşası sürecinde bölgenin çok kültürlü yapısı büyük ölçüde homojenleştirilmek istendi. Pontos Rumlarının mübadeleyle bölgeden zorla göç ettirilmesi ve yerel kültür unsurlarının bastırılması, Kalandar gibi geleneklerin de tehlike altına girmesine yol açtı.

Bu baskılara rağmen, Kalandar halkın kolektif hafızasında bir direnç alanı yarattı. İsimler ve içerikler değişse bile, kökleri halkın gündelik yaşamına derinden işlemiş olan bu gelenek, dini ve kültürel anlamlarından sıyrılarak “yerel bir eğlence” şeklinde devam ettirildi.

Kalandar Sadece Gelenek Değil

Kalandar, Karadeniz’in çok kültürlü geçmişini ve halkın kültürel belleğini yansıtan önemli bir gelenek. Bugün, folklorik bir etkinlik olarak kutlansa da bu kutlamaların ardında derin bir tarih ve direniş öyküsü yatmaktadır. Kalandar, sadece bir yılbaşı kutlaması değil, aynı zamanda geçmişin izlerini bugüne taşıyan ve toplumsal dayanışmayı hatırlatan bir semboldür. Bu nedenle, Kalandar’ın yaşatılması sadece bir geleneğin devamı değil, unutturulmaya, var olmamış gibi gösterilen Pontos halkının varlığına ve mücadelesine işaret ediyor.

Scroll to Top