Ukrayna Savaşı Özelinde Emperyalizm (1)

El Yazmaları’nın Notu: Yayın kurulu üyemiz ve yazarımız Efecan Özcan tarafından yazılan, üçüncü yıl dönümüne yaklaştığımız Rusya-Ukrayna savaşını ele alan bu makaleyi üç bölüm halinde sunmayı uygun gördük. Yazının birinci bölümünde savaşın güncel durumunu ve Rusya sermayesinin savaş süresince elde ettiği pozisyon incelenmektedir. İkinci bölümde ise Ukrayna sermayesi ile batı sermayesinin durumu incelenmektedir. Üçüncü ve son bölümde savaş süresince çok fazla konuşulmayan ancak sahada varlığı bilinen Çin sermayesinin almaya çalıştığı pozisyon ile küresel emperyalist rekabete dair bir perspektif geliştirilmektedir.

Leninist anlamda emperyalizm, kapitalizmin bir aşamasıdır ve Lenin’in işaret ettiği tüm özellikler, yalnızca belirli bir ülkenin sınırları içindeki burjuvaziye değil, genel olarak aşamaya aittir. Bu analiz yalnızca Rusya sermayesini genel amaç yasasının somut bir örneği olarak göstermez, aynı zamanda Rus sermayesinin emperyalist sistem içindeki spesifik konumunu da belirler. Rusya ekonomisi büyük oranda tekelleşmiş ve birkaç şirketin elinde yoğunlaşmıştır. Bankalar ve sanayi, ortak mülkiyet, dikey entegrasyon ve geniş finans-endüstriyel gruplar sistemleri aracılığıyla birleşiyor. Bu kadar yüksek düzeyde tekelleşme ve finans-endüstriyel birleşme, yeni doğan kapitalist ülkenin ayrılmaz bir özelliğiydi. Mali sermaye muazzam bir güce sahiptir ve nüfuzunu ülke sınırlarının çok ötesine yayar, kendisini aktif olarak diğer ülkelere doğru genişletir, yurtdışında kardeş şirketler kurar. BRICS ve Şanghay İş Birliği Örgütü gibi uluslararası örgütlere katılır. Farklı ülkeler, ortak hedeflerin peşinde koşuyor ve kendi iç sınıf çelişkilerini daha “barışçıl” bir şekilde çözüyor. Ancak tarihte birçok kez gördüğümüz gibi, bu “barışçıl” burjuva anlaşmaları ve müzakereleri kolayca askeri araçlarla değiştirilebiliyor.

Bu arada, Rusya burjuvazisinin göreli zayıflığı gerçeğinin, Rusya ekonomisinin yabancı sermayeye, özellikle de artık yerini Çin tekellerinin almış olduğu Amerikan ve Avrupalı ​​sermayeye bağımlı olduğu gerçeğinin bizi Rusya egemen sınıfının ve onun devletinin uluslararası proletarya için daha az tehlikeli olduğu sonucuna götürmemesi gerektiğini vurgulamak önemlidir. Bunun yerine, Rusya tekelci sermayesinin SSCB’nin siyasi mirasını nasıl kullandığını, komşu bölgelerdeki mevcut hakimiyetini ve potansiyel olarak daha fazla kâr elde etmek ve daha fazla genişlemesini garanti altına almak için askeri gücü nasıl inşa ettiğini ve aktif olarak kullandığını, yukarıda bahsedilen emperyalist devlerle aynı seviyede olmaya çabaladığını görebiliriz. Ukrayna’daki mevcut savaş bunun açık bir örneğidir.

Emperyalist paylaşım savaşlarının karakterini analiz ederken ekonomik, politik ve askerî açılardan bakıldığında farklı sonuçlarla karşılaşılması olasıdır. Bu yazı, savaşın hangi tarafında olunursa olunsun küresel sermayenin savaşlarla krizlerini aşmaya çalıştığını ve buralardan nasıl nemalandığını ayrıntılı bir şekilde sunmayı amaçlıyor.

Ukrayna Savaşı’nın Güncel Durumu

24 Şubat 2022’den bu yana küresel ekonomik ve politik yaşamın belirleyici yönlerinden biri, Ukrayna’da büyük çaplı bir savaşın patlak vermesi oldu. İlk günden bu yana kaleme aldığım tüm yazılarımda küresel emperyalistler arası rekabetin altını çizerek savaşı sürekli olarak emperyalist olarak nitelendirdim.

Tıpkı Ukrayna endüstrisi, doğal kaynaklar ve tarımın daha büyük Sovyet ekonomisinin ayrılmaz bir parçası olması gibi, kapitalist Ukrayna da Rusya’nın yakın ticaret ortağı ve yoğun sermaye yatırımlarının hedefi olmaya devam etti. Ancak yeni açılan bu pazar tartışmasız kalmadı; Batı sermayesi aynı zamanda zengin Ukrayna toprağının, fabrikalarının, madenlerinin ve insanlarının değerini de gördü. Ek olarak, Ukrayna ekonomisi üzerindeki kontrol, Rusya sermayesi ve onun en yakın ticari ortakları üzerinde ekonomik ve dolayısıyla siyasi bir avantaj sağlıyor. Yirmi yılı aşkın bir süredir Ukrayna’yı kontrol etme mücadelesi ekonomik, politik ve kültürel rekabet biçimlerini aldı.

Ukrayna korkunç bir dönüm noktasına ulaştı: Rusya ile savaş 1000 günü aştı. 24 Şubat 2022’de başlayan geniş çaplı işgal, ülkedeki yaşamı kökten değiştirdi. O tarihten bu yana binlerce Ukraynalı öldü ve 6 milyondan fazla insan mülteci durumuna düştü. Resmî verilere göre ülke nüfusu dörtte bir oranında azaldı. Bu olaylar, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en büyük çatışmanın parçasıydı.

Yaklaşan kış ve olası müzakereler karşısında Moskova ile Kiev konumlarını güçlendirmeye çalışıyor. Rusya, işgal ettiği topraklarda 50.000 askeri konuşlandırmış durumda ve Ukrayna, 2024 yılının Ağustos ayında işgal ettiği Kursk bölgesinin bir kısmını elinde tutmaya devam ediyor; bu, gelecekteki müzakereler için önemli bir pazarlık kozu olarak görülüyor. Ukrayna açısından durum, balistik füzeler, toplar ve insansız hava araçları tedarik eden Kuzey Kore ve İran’ın Rusya’ya verdiği askeri destekle daha da kötüleşiyor. ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya Rusya’nın derinliklerindeki hedefleri vurmak için ATACMS füzelerini kullanma izni verdi. Bu karar Rusya ordusunun lojistik yeteneklerini sınırlamasını amaçlıyor. Ancak bu adım tek başına savaşın gidişatını değiştirmeye yetmeyecektir. Trump’ın 2025’te Beyaz Saray’a dönüşü Kiev’de endişe yaratıyor; zira Trump daha önce Amerikan yardımının boyutunu eleştirmiş ve nasıl olacağını belirtmeden savaşı hızla bitirme niyetinde olduğunu söylemişti.

Savaşın 1000 günü özetlenmek istenirse önemli olaylar çerçevesinde iki tarafın ilerleme hızı hakkında bu grafik birçok tezi doğrular nitelikte. Savaşın son haftalarında Rus birliklerinin ilerleme hızı haftada 300 km2’ye kadar ulaşarak, 2023’ün başından bu yana ciddi bir rekor kırdı. İncelenen dönemde yaklaşık olarak aynı oranda bölgelerin ele geçirildiği iki önemli olay meydana geldi. Bunlardan biri Rusya’nın 2024’ün Mayıs ayında Harkov ve Volçansk yakınlarındaki mevzilerini tahkim etmesi ve Ukrayna’nın aynı yılın Ağustos başlarında Kursk bölgesine girmesiydi. Ancak bu iki operasyonun işgal altındaki bölgelerin dinamikleri üzerinde önemli ölçüde farklı etkileri oldu: Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin Suca yakınlarındaki rekor ilerleme hızına rağmen, uzun vadede operasyon Rusya’nın Donbass’taki taarruz hızını azaltmadı. Ukrayna’nın Kursk operasyonunun başlamasından sadece üç hafta sonra genel denge çok hızlı bir şekilde Rusya lehine yeniden sağlandı. Kursk operasyonu başlamadan önce 2023’ün sonlarında Ukrayna, Rusya’nın Avdeyevka çevresindeki ilerleyişine, Dinyeper’in sol yakasında Herson bölgesindeki Krınka köyü yakınlarındaki bir köprübaşının ele geçirilmesiyle karşı koydu. Ayrıca Bahmut’un güneyinde ve Gorlovka’da karşı saldırılarla Rusya ordusunu durdurmaya çalışarak önemli başarılar da elde etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri” başlıklı kararnameyi onayladı. Rusya yetkililerinin nükleer silahlara yaklaşımı aynı kalıyor. Bu silahların kullanımı aşırı ve zorunlu bir önlem olan bir caydırıcılık aracı olarak değerlendiriliyor. Kremlin, diğer şeylerin yanı sıra, ABD’nin Ukrayna’nın Rusya topraklarının derinliklerine Amerikan füzelerinin fırlatılmasına izin verme kararını hatırlatarak, “mevcut durum” nedeniyle nükleer doktrinin güncellenmesi gerektiğini açıklamıştı. Ukrayna ATACMS füzelerini ilk olarak 23 Kasım’da Bryansk’a fırlattı ve Rusya hava savunma sistemleri etkisiz hâle getirdi.

Rusya sadece nükleer doktrin değiştirmekle kalmadı aynı zamanda yeni geliştirdiği Oreşnik ismi verilen orta menzilli füze ile Dnepropetrovsk’u vurdu. Herhangi bir nükleer başlık olmadan atılan bu füze bir test olarak değerlendirildi. Ayrıca Donbass’ta konuşlanan askeri birliklerin hareketlerini yorumlayan uzmanlar Rusya’nın yakında Zaporijye’ye kapsamlı bir saldırı başlatabileceğini öngörüyor. Savaşın başından beri NATO Ukrayna’yı silah ve mühimmat anlamında açıkça desteklerken Batılı hükümetler de askeri yardım paketleri ile finansman sağladı. Gelinen bu aşamada artık Ukrayna’nın dayanma gücünün azalması, insan kaynağının kritik seviyelere düşmesi nedeniyle Batı tarafından özel askeri şirketler vasıtasıyla “resmî” olarak asker gönderilmesi tekrar konuşuluyor. Bu gelişmeler 1000 günü deviren savaşın, yıldırım harekâtı olarak başlayıp yıpratmaya evrilen durumunu hegemonya mücadelesinden dünya savaşı evresine doğru adım adım götürdüğünü bizlere gösteriyor.

Rusya tekellerinin 2014 öncesinde Ukrayna ekonomisine yaptığı yatırımlarını ve oradan zorla göçlerini inceleyerek savaşın nedenlerini kavrayabiliriz. Savaşın öncülü olan 2014 Donbass ihtilafından başlayarak, Rusya sermayesinin işgal ettiği topraklara yayılmasıyla devam edip, emperyalist bloklar arasındaki rekabetin bir sonucu olarak Ukrayna’da yaşanan savaş daha derinlemesine incelenmelidir. Zira Ukrayna, Batı ve Çin sermayeleri tarafından avantajlı bir biçimde satın alındı.

Donbass Halk Cumhuriyetleri

Ukrayna üzerindeki emperyalist rekabet, 2014’teki siyasi kriz, Kiev’de Batı yanlısı güçler lehine rejim değişikliği ve merkezi Ukrayna hükümeti ile Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri arasında iç savaşın patlak vermesiyle keskin bir şiddete dönüştü. Donbass zaten ekonomik olarak Rusya’ya yönelmişti. Donetsk ve Luhansk bölgeleri, sadece 2012 yılında Rusya’dan 2,5 milyar dolardan fazla[1] ithalat gerçekleştirdi. Donbass, Rusya sermayesi için ithalat rakamlarında miktar açısından Kiev ve Dnepropetrovsk’tan sonra önde gelen bölgeler arasındaydı. 2014’teki olaylar, halkın Rusya ile siyasi olarak bütünleşme isteğini de harekete geçirdi.

Cumhuriyetlerde milisler, bazen işçi direnişi ve sivil öz-örgütlenme biçimini alan tabandan halk hareketlerinin dinamizmine rağmen, bu hareketin karakteri esas olarak kendiliğinden ve içgüdüsel olarak düzensizdi. Bu, Rusya sermayesi ve devletinin durumdan faydalanması için zemin yarattı: Donbass’ı tampon bölge haline getirmek, yerel nüfusu Ukrayna burjuvazisinin yeni siyasi temsilcileriyle müzakerelerde pazarlık kozu olarak kullanmak, askeri çatışmayı dondurmak ve daha sonra halk hareketinin tohumlarını bile yok etmek.

O dönemde Minsk anlaşmalarının masaya yatırıldı. Peşinden Aleksey Mozgovoy gibi saha komutanlarına yönelik suikastların düzenlendi ve komünistler de dahil olmak üzere bölgedeki halk güçlerinin katılımının Rusya tarafından engellenmesiyle cumhuriyetlerde şaibeli seçimler gerçekleşti. Sonuç olarak, bir yıldan kısa bir süre içinde Halk Cumhuriyetleri Rusya burjuva devletinin tam kontrolü altına girdi ve bu da Rusya egemen sınıflarının bölgedeki nüfuzunu daha da artırmasına büyük fayda sağladı. 2017 yılında cumhuriyetler, daha sonra Rusya burjuvazisi tarafından özelleştirilecek olan Ukrayna’nın mülkiyetindeki işletmeleri kamulaştırmıştı.[2]

Savaş ile Ele Geçirilen Bölgelerde Rusya Sermayesi

2022’de Donbass bölgesine ek olarak Zaporijya ve Herson bölgesi, Rusya devleti açısından fiili ve resmi olarak Rusya Federasyonu’nun bir parçası haline geldi. Bu durum, Rusya sermayesinin gelişmiş sanayiye sahip 12,4 trilyon dolar değerinde enerji yatakları ve madenler[3] barındıran bölgeler üzerinde tam kontrol sahibi olduğu anlamına geliyor. Ancak ilgi çekici olan yalnızca doğal zenginlik değildir, çünkü finans sermayesi genel olarak her yerde mümkün olan en fazla miktarda toprağı ele geçirmeye çalışırken, değerinin onlarca katını sermayeye dönüştürme “potansiyelini” de hesaba katar.[4] Yıkılan şehirlerin yeniden inşası bile kâr vaat ediyor. Savaş nedeniyle birçok yerel işletme ya kapandı ya da zarar gördü. Bunlar arasında Zaporijye nükleer santrali, Melitopol ve Kahovka’daki makine imalat fabrikaları da yer alıyor.[5] Bunlardan bazıları tamamen yok edildi ve savaşlardan en çok zarar gören şehirlerden Severodonetsk ve Lisiçansk’taki kimya ve elektrik tesisleri gibi bazılarının akıbetleri hâlâ bilinmiyor.[6]

Devletin buraları yeniden inşa etme ve açma çabası sürüyor. Rusya hükümeti şimdiden bölgeye yarım milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Vergileri azaltan ve ülkenin başka bir bölgesiyle ticareti kolaylaştıran serbest ekonomik bölgeyi kurdu.[7] Bu durum, kömür madenleri ve Luhansk uçak tamir tesisi gibi önceden terk edilmiş birçok işletmenin açılmasını sağladı. Luhansk uçak tamir tesisi tamamen faaliyete geçtiği 2013-2014 yıllarında milyonlarca dolar kâr elde etti. 2023 yılında toplam 500 işletmeden 160 civarında işletme faaliyete geçmiş oldu.[8]

Yine de hasar görmüş, aşırı yıpranmış ve genel olarak kârlı olmayan tesislerin ve fabrikaların büyük bir kısmı kamulaştırılıyor ve dolayısıyla masrafları devlet tarafından, yani işçi sınıfının ödediği vergiler kullanılarak karşılanıyor. Daha sonra işletmeler restorasyondan geçip tam kapasiteyle çalışmaya döndüklerinde hükümet aktif olarak yeni sahipler aramaya başlayarak özelleştirmek için kredi vermeye çalışır.[9] Bu, kapitalist formasyondaki ortak bir eğilimi gösteriyor: “Kârların özelleştirilmesi ve kayıpların kamulaştırılması.”

2021 yılında Donetsk ve Luhansk’taki yedi büyük metalürji ve kimya fabrikası, genellikle Donbass’ın sahibi olarak adlandırılan Rus milyarder Yevgeniy Yurçenko’ya ait UGMK şirketine devredildi. Bu şirketin 2023 yılında neredeyse 100 milyon dolar kâr marjı vardı.[10] Yurçenko özel askeri operasyonun sona ermesinden sonra endüstrinin daha da özelleştirilmesi umudunu taşıyor. 2023 yılında hâlâ milyonlarca dolar ciroyla ancak kâr etmeden faaliyet gösteren bir diğer metalürji fabrikası ve makine üretim işletmesi ise yerel girişimciler İgor Andreyev ve Vladimir Trubçanin’e ait. Mariupol’de Kadirov’a yakın bir iş insanı, 2021’de 60 milyon doların üzerinde gelir elde eden metalürji tesisini özelleştirdi. Fabrika 2023 yılının sonlarında çalışmalarına yeniden başladı.[11] Aynı zamanda “Azovstal” metalürji fabrikası da aldığı hasar nedeniyle onarılmayacak.[12]

Herson ve Zaporijye’nin her iki bölgesi de Rusya’ya entegrasyon açısından en genç bölge olmaya devam ediyor ve henüz, yerel sanayiye büyük katkı sağlayan merkezler ve çevre bölgeler de dahil olmak üzere tamamen Rusya ordusunun kontrolü altında değil. Herson’da kontrol edilen işletmelerin büyük çoğunluğu tarımsal işletmelerdi. Rusya’nın 2022’nin sonlarında askeri güçlerini Herson’dan çekmesine rağmen bu işletmelerin yüzde 70’i zaten Rusya mevzuatı kapsamında yeniden kayıt altına alınmış ve 2022 yılında hasadın ihracatına başlamıştı.[13] Örneğin, 2023 yılında toplam 10 milyon dolar kâr elde eden yerel özel şirketlerin çoğu da tarım tesislerinden oluşuyor. Ayrıca Berdyansk’ta kısmen faaliyet gösteren bir liman veya Melitopol’de 2023’te 20 milyon dolar kazanan “Tavriya-Energo” gibi birkaç devlete ait işletme de var. Ukrayna kontrolündeki bölgelerde kalan sanayi tesisleri de mevcut. Ancak 2010’dan bu yana yarısı Rus Vneşekonombank’ın olan Metinvest’e ait Zaporijye’deki büyük metalürji fabrikaları gibi Rusya sermayesine bağlı kalıyor.

Ele geçirilen bölgelerden yapılan ihracat, tahılın yanı sıra diğer bölgelerdeki sanayi için çok ihtiyaç duyulan kömür, metal, kimyasallar ve makineleri sağladığından dolayı esas olarak Rusya’ya yönelmeye devam ediyor.[14] Donbass büyük bir gaz ve petrol enerji tüketicisi olma potansiyeline sahiptir. Savaş devam ederken cephe hattında kalma tehlikesi nedeniyle Rusya şirketlerinin çoğunluğu henüz yeni pazarlara girmedi, ancak büyük Rusya bankaları buzları kırma konusunda şimdiden görüşmelere başladı. Genel olarak bakıldığında, Rusya sermayesi yeni toprak kazanımlarından en çok faydalanan taraftır ve daha fazla genişlemeye yönelik büyük planları vardır.


[1] Avrasya Kalkınma Bankası (AKB), 2012. BDT’deki karşılıklı yatırımların izlenmesi. Saint Petersburg https://eabr.org/upload/iblock/da3/edb-report-6_eng.pdf (İngilizce)

[2] Krillov D., 2017. Donbass oligarkların mal varlığını elinden alıyor. https://www.gazeta.ru/politics/2017/02/11_a_10520915.shtml (Rusça)

[3] Faiola A. ve Bennett D., 2022. Ukrayna savaşında, ülkenin mineral ve enerji zenginliği için bir mücadele. Washington post. https://www.washingtonpost.com/world/2022/08/10/ukraine-russia-energy-mineral-wealth (İngilizce)

[4] Lenin V. I., 1969a. Tüm eserler 27. cilt 6. bölüm, SBKP MK Marksizm-Leninizm Enstitüsü, s.373-385. (Rusça)

[5] Soldatenko, M., 2023. Yeni bölgelerin ekonomisi. Kimin işi şu anda Herson ve Zaporijye bölgelerinde? 04.07.2023 https://www.fontanka.ru/2023/07/04/72459416/ (Rusça)

[6] Vzglyad, 2023. Rusya’nın yeni topraklarının temel endüstrisi. Vzglyad, 17 Nisan. https://vz.ru/infographics/2023/4/17/1207934.html (Rusça)

[7] Çurikov K., 2024. Yeni bölgeler endüstri potansiyellerini artırıyor. VGTRK, 6 Mart. https://smotrim.ru/video/2771108  (Rusça)

[8] Zinkovskaya, A., 2024. 2022’den bu yana Rusya’nın yeni bölgelerinde 160 fabrika açıldı. RBK, 22 Mart. https://rostov.rbc.ru/rostov/freenews/65fd624b9a79473b870d50fe  (Rusça)

[9] Gavrilyuk S. ve Sintsova N., 2023. Donetsk yetkilileri kömür madenlerini kiraya verecek. Vedomosti, 9 Mart. https://www.vedomosti.ru/business/articles/2023/03/09/965718-donetskie-vlasti-sdadut-ugolnie-shahti-v-arendu  (Rusça)

[10] Audit, 2024. Karşı taraf UGMK Ltd. Şti. hakkında dosya. https://www.audit-it.ru/contragent/122x9400000158_ooo-yugmk  (Rusça)

[11] Çurmanova K. ve Goryanov A., 2023. Mariupol’deki fabrika ve OBI mağazaları. Ramzan Kadırov’a yakın bir iş insanının savaş sırasında yabancı iş alması. BBC Rusça servisi, 13 Şubat. https://www.bbc.com/russian/features-64599582 (Rusça);

Kolisniçenko V., 2021. İlyiç demir çelik fabrikası Ocak-Eylül aylarında 16,6 milyar Grivna kâr elde etti. GMK Center, 1 Kasım. https://gmk.center/news/mmk-im-ilicha-v-yanvare-sentyabre-poluchil-16-6-mlrd-grn-pribyli/  (Rusça);

RBC, 2023. Mariupol’deki İlyiç Metalürji Kombinesi, mayın temizleme sonrasında çalışmaya devam ediyor. RBC, 13 Aralık. https://www.rbc.ru/rbcfreenews/657913bd9a79476beedf6713 (Rusça).

[12] TASS, 2023. Roskapstroy, Mariupol’deki Azovstal tesisinin restore edilmeyeceğini duyurdu. TASS, 24 Ocak. https://tass.ru/ekonomika/16871883 (Rusça)

[13] Semenov S., 2023. Yeni Rus Tarlası. Zaporijye, Herson bölgesi ve Donbass çiftçileri Rusya Federasyonu’nun genel ekonomik alanına entegre oluyor. Vestnik APK, 12 Ekim. https://vestnikapk.ru/articles/aktualno/novoe-russkoe-pole/ (Rusça)

[14] Obyasnyaem, 2024. Donbass ve Novorossiya’da halihazırda 500’den fazla büyük sanayi kuruluşu faaliyet gösteriyor. Obyasnyaem, 5 Mart. https://объясняем.рф/articles/news/v-donbasse-i-novorossii-uzhe-rabotayut-bolee-500-krupnykh-promyshlennykh-predpriyatiy-/ (Rusça)

Scroll to Top