2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı ile bakışımlı hazırlanan 3 yıllık bir Orta Vadeli Program (OVP) Eylül ayında duyurulmuştu. Sanki aksi mümkünmüş gibi Cumhurbaşkanın onayından geçen OVP için birçok mecrada “Cumhurbaşkanının desteğinden” de çok fazla söz edildi.
Bu çabanın kendisinin dahi meşrulaştırma hamlesi olduğu ön kabulünü yaparsak OVP’nin kimler için olduğunu anlamak zor olmaz. Seçimlerin ardından gündeme daha fazla gelen OVP’nin vaadi zengine daha fazla zenginlik, yoksula ise katlanan yoksulluk.
Son derece süslü cümlelerle hazırlanmış bir program. Ama bu süslü cümleler emekçilere, emeklilere, kadınlara, gençlere, çocuklara hiçbir ferahlama işareti barındırmıyor. Hatta aksine mevcut kazanımlara saldırıyor.
Saldırı Sürüyor
İktidarın attığı her hamlede olduğu gibi fatura halkın kendisine kesilecek. Ve bunun bir sonucu olarak her hamle yeni saldırı dalgası olarak açığa çıkıyor. Karşımızdaki OVP de bir dizi saldırıyı barındırıyor. Kıdem tazminatına saldırı bunlardan en dikkat çekeni. Onun yanında çalışma rejimindeki değişiklikler önemli bir noktada duruyor. “Hedef enflasyon” söylemleri ile omuzlarımıza yine artan vergi yükünü yükleyecekleri gerçeği ile karşı karşıyayız. Bir yandan ücretlerde daralma diğer yandan artan vergi yükü ile boğazımıza çöreklenmeye devam edecekler.
OVP’de deprem önlemleri adı altında bir dizi söz söylenirken hâlâ üzerinden geçen 16 aya rağmen deprem bölgesi için “depremde hasar gören bölgelerin iyileştirilmesi ve yeniden yapılandırılması depremin etkilerinin ortadan kaldırılması için gerekli önlemler alınmaya devam edecektir” söyleminin dışında sunduğu tek şey toplu konutlar.
Yıllardır milliyetçilik ve politik İslamcılıkla ayakta kalırken, bazı girdilerle yine burayı beslemeye devam etmekten kaçınmayan bir planla buluştuğumuzu da söylemekte fayda var.
Tüm bunların yanı sıra belki de en önemli vurguyu esnek çalışma güzellemelerine yapmak lazım. “Güvenceli” esnek çalışma diyerek süsledikleri bu söylemin altında güvencesizliğin, işten çıkarmaların, sendikasızlaştırmanın, yaşamaya yetmeyecek düzeyde düşük ücretlerin yattığını artık biliyoruz. OVP ile bunu büyütme hazırlığı başka bir saldırı biçimi olarak sürüyor.
Peki Kadınlar?
Esnek çalışma meselesinde kadın emeğinin önemi ortada. O yüzden OVP’de kadının adının geçtiği tek yer burası! Haliyle bu söylemin patronlar için zamanı geldiğinde kolayca vazgeçeceği ve çok ucuza elde edeceği kadın emeği olduğu aşikâr. Bunu bir de “kutsal aile” ile tamamlayarak bütünlüklü bir saldırı konseptini sürdürmüş oluyorlar. Bir OVP hedefi olarak “Aile ve Gençlik Bankası kurma” hedefi ile aile odaklı bir sosyal yardım sürecini geliştirme derdindeler.
OVP ile ilgili söylenecek çok söz var. Ama özetle; bu programın biz emekçiler, kadınlar, gençler, emekliler ve yoksullar için bir vaadi yok. Süslü cümleler ile sömürüyü güzelleme hamlelerine ise karnımız tok. O yüzden tam da şimdi sesimizi yükseltme zamanı!