Filistin’in Kurtuluşu Başladı, Yenilen İsrail ise “Zafer İmajı” Arayışında – Bissan Edwan

El Yazmaları’nın notu: Filistinli örgütlerin 7 Ekim’deki eylemleri ve ardından sertleşen İsrail saldırılarıyla ilgili birçok farklı tartışma alevlendi. Bu tartışmalara Filistinli direnişçilerin bakışını yansıtmak amacıyla Filistinli yazar Bissan Edwan’ın kaleme aldığı yazıyı okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.

ABD Başkanı Joe Biden, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırının devamını doğrudan denetlemek ya da belki de beklenen kara işgaline nezaret etmek üzere Tel Aviv’e geldi. Baptist Hastanesi operasyonunun, Biden’ı karşılamak için güvenli bir hava sahası sağlamak ve Filistin direnişini Ben Gurion Havaalanı’nı hedef almaktan caydırmak olduğu yönünde söylentiler var. Tüm Amerikan istihbaratı o dönemde bu ziyareti yüksek risklerle dolu bir durum olarak görüyordu. Çünkü öncesinde Alman Şansölyesi ve İsrailli liderler havaalanına gelişleri sırasında, İsrail güvenlik güçleri tarafından engellenen, Ali Ben-Gurion ismi verilen direnişin füzeleri tarafından büyük bir tehlikeye maruz kalmışlardı. İsrailliler, Amerikan istihbaratı ile birlikte, Biden’ın ziyaretini onun gelişinden önce ve sonra güvence altına almak ve dünyayı ve direnişi herhangi bir tepkiden uzak tutmak, yani direnişin füzelerini birkaç saatliğine etkisiz hale getirmek zorundaydı. 

Biden Tel Aviv’e vardığında, Amerika’nın “İsrail’i” desteklemek için bölgeye Amerikan özel kuvvetlerinden oluşan bir ekip gönderdiğini ve uçaklar konuşlandırdığını söyledi. Tüm bunların nedeni Amerika’nın bu kez “İsrail”in varlığına, yani bölgedeki varlığına yönelik daha büyük bir tehdit hissetmesiydi. 

Savaşın on ikinci gününde direniş, sürekli saldırılarıyla Negev’in kuzeyinde yer alan ve İsrail’in kendisine karşı savaşlarda kullandığı iki tip uçağın bulunduğu Hatzerim Askeri Hava Üssü’nü ele geçirmeyi başardı. Aslında bu üssün tamamen kapatılması, Negev’in tüm kapsama alanının kesintiye uğratılması anlamına geliyor. 

Bu da direniş lehine merkezi bir gelişme anlamına geliyor. Bu, Gazze Şeridi çevresindeki İsrail’e ait askeri üslerin faaliyetlerinin tamamen sona ermesinin ve İsrail ordusunun bazı yerleşim yerlerinde kontrolü yeniden ele geçirdiğine dair iddialarına rağmen bu bölgeyi boşaltmasının başlangıcıydı. İkinci gelişme ise savaşın kendi seyri tarafından dayatıldı. Hatzerim hava üssünün tüm havacılık koordinatları izole edildi; yani Negev bölgesi artık izole edilmiş ve devre dışı bırakılmış oldu ve bu nedenle Negev, yani güney artık fiilen İsrail’in kontrolü altında değil. Bu durum Amerikalıların hızlı müdahalesini ve İsrail’in F-16 ve F-15 uçaklarının havalanması için üs olarak kullanılmak üzere iki Amerikan uçak gemisini göndermesini gerektirdi. Böylece Biden, İsrail’in ülkenin güneyindeki merkezi askeri üslerini kaybetmesinin ardından durumu yakından incelemeye geldi. 

Negev’i kuşatmak ve askeri hava üslerini bozmak ne anlama geliyor?  İsrail’in Gazze’ye yolladığı füzeler güneyden yani buradan fırlatılıyor. Bu da İsrail’in askeri operasyon gücünün tamamen bozulması anlamına geliyor. 

Bu bozulma ayrıca, İsrail’in güneydeki Negev’den ve kontrol edemediği 40 km derinlikteki Gazze’den askeri olarak kuşatıldığı ve buna ek olarak Lübnan veya Celile’deki Filistin direnişinden gelen saldırılar nedeniyle kuzeyden de kuşatıldığı ve kendisine yönelik saldırıları durduramadığı veya onlara yanıt veremediği anlamına gelir. Hizbullah, işgal altındaki Lübnan-Filistin sınırında bulunan bazı İsrail askeri mevzilerini füze ve havan toplarıyla bombalaması sırasında ölen ve yaralananlar olduğunu duyurdu. Savaşın başlamasından bu yana ilk kez El Fecr [Lübnan’daki Sünnilerin askeri bir oluşumu-ç.n.] güçleri İsrail askeri noktalarına füze saldırısı düzenlediklerini duyurdu. 

İsrail’e İsrail merkezi ve Batı Şeria dışında hiçbir yer kalmadı. Tel Aviv’in Celile’nin güneyi ve kıyı şehirlerinden oluşan bölgesi askerî açıdan etkisiz ya da savaşın çözülemeyeceği bir alandır. İsrail’in savaşı çözebileceği bir uçak gemisi yok. Filistin Yönetimi güçlerinin etkin bir şekilde kontrol etme kabiliyetini kaybettiği Batı Şeria’da, Filistinlilerin protestolarının ve işgal ordusuyla çatışmalarının ortasında Filistin güçlerinin yönetimin talebine yanıt vermeyi reddettiği olaylar yaşanıyor. Üstelik bu olaylar Filistin yönetiminin, özellikle Baptist Hastanesi katliamının ardından Batı Şeria’da yaşanan öfke halinden sonra, Batı Şeria’yı kontrol etmek ve olayları yatıştırmak için yeniden operasyonu yapacağını ilan etmesine rağmen devam ediyor. Ancak birçok bölgede çatışmalar yaşandı ve Şukba köyündeki çatışmalar sırasında iki çocuk şehit oldu ve savaşın başlangıcından bu yana şehit olanların sayısı 68’e yükseldi. İsrail’i kurtarmak için Gazze’ye kara harekâtı düzenlemek üzere tüm gücüyle silahlanan İsrail ordusunun dikkati dağılmasıyla da Batı Şeria’da gösteriler ve çatışmalar tırmanmaya devam ediyor. 

İsrail’in müttefiklerini kandırmak ve iç cephesini sakinleştirmek için sahte bir zafer yaratmaktan başka çaresi yok. İsrail’in tüm askeri yığınaklarıyla girişeceği bir işgal yakın ancak güçlü bir direnişle karşılaşacaktır. Filistin Direnişi birkaç kez çatışmaya hazır olduğunu ilan etti ve çatışmaların başlamasıyla işgalcilerin can ve mal kaybına uğramasına neden oldu. Güvenlik konularında uzmanlaşmış “İsrail Savunması” web sitesi, İsrail’in güvenlik endüstrileri açısından şunu söylüyor: Askeri sanayideki ve ekonomideki maddi kayıplarının yanı sıra “Hamas”ın ani saldırısı askeri güçlerin zafiyetini gösterdi. Bu da İsrail güvenlik endüstrisinin İsrail kamuoyuna ve yurtdışındaki birçok müşterisine sunduğu parlak vaatlerin içlerinin boş olduğunu ortaya çıkardı. Web sitesi İsrail güvenlik endüstrisinin, sınırlarını savunmak için İsrail’in ürünlerini satın alan müşterilerin Gazze Şeridi ile sınır bölgesinde tanık oldukları İsrail’in kayıpları karşısında ne düşündükleri üzerine düşünmesi gerektiğini ekledi.  

İlk anda işgali destekleyen küresel propaganda imajı, saldırganlığı reddeden uluslararası pozisyonların artması karşısında yavaşlamaya başladı. İşgal, Amerika’nın koşulsuz desteğiyle Gazze’yi karadan işgal ederek bir dizi hedefe ulaşmaya çalışsa da şiddetli bir direnişle karşılaşıyor ve diğer cephelerin de çatışma hattına girmesi muhtemel. Bu nedenle Biden’ın “Hizbullah’ın çatışmaya katılması halinde savaşa gireceğimize dair İsrail’e bir şey söylemedik” diyerek İsrail’e tam destek verme konusunda geri adım attığını görüyoruz. 

Efecan Özcan tarafından İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmiştir.