Moskova Çocuk Hakları Bildirgesi

ElYazmaları’nın Notu: Ekim Devrimi’nin üzerinden henüz 3 ay bile geçmeden, Şubat 1918’de Moskova’da toplanan Proletkült Konferansı’nda yayımlanan ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen henüz yeterince bilinip tartışılmayan, geçtiğimiz yıl da başka bir yazı[1] içinde verdiğimiz bu bildirgeyi okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz. Ekin Barış Şah’ın İngilizceden çevirdiği metnin çocuk hakları hareketine, Ekim Devrimi’nin ışığında ilerleyen herkese katkı sunacağını umuyoruz.

 

Moskova Çocuk Hakları Bildirgesi

  1. Doğan her çocuğun ebeveynlerinin sosyal durumundan bağımsız olarak var olma hakkı vardır. Diğer bir deyişle, organizmasının hayati tehditlere karşı koyabilecek şekilde korunması ve gelişimi için gerekli olanlar ve sağlık bakımı dâhil çocuğun belirli yaşam koşulları garanti edilmelidir.
  2. Çocuğun sağlığını güvenceye alacak yaşam koşullarını temin etmek, ebeveynlerin, bir bütün olarak toplumun ve devletin sorumluluğundadır. Bu grupların her birinin çocuklara bu koşulları sağlamadaki rolleri ve birbirleriyle ilişkileri ilgili yasal hükümlerle düzenlenir.
  3. Yaşı ne olursa olsun her çocuk ayrı bir kişiliğe sahiptir ve hiçbir koşulda ebeveynlerinin, toplumun veya devletin malı gibi görülemez veya bu şekilde bir muamele göremez.
  4. Her çocuğun kendisine en yakın eğitimciyi seçme ve kötü eğitimciler olmaları durumunda anne ve babasından ayrılma ve onları terk etme hakkı vardır. Çocuğun her yaşta anne ve babasını terk etme hakkı vardır, bunun yanı sıra devlet ve toplum, yaşam koşullarında bu tarz bir değişikliğin çocuğun maddi durumunu olumsuz etkilememesini sağlamalıdır.
  5. Her çocuğun kendi bireyselliğine göre eğitim ve yetiştirilme hakkı vardır. Bu hakkın gerçekleşmesi, her yaşta, doğasının ve karakterinin tüm yönleriyle uyumlu bir gelişme için en uygun koşulları bulabileceği, ilgili eğitim ve yetiştirme kurumlarının tahsis edilmesiyle güvence altına alınmalıdır.
  6. Hiçbir çocuk bir eğitim kurumuna gitmeye şiddetle zorlanamaz. Yetiştirme ve eğitimin tüm aşamaları, çocuğun özgürce karar verebileceği bir konudur. Her çocuk, kendi benliğine aykırı bir yetiştirme veya eğitimi reddetme hakkına sahiptir.
  7. Her çocuk, güçlü yönleri ve becerileri izin verdiği sürece, mümkün olan en erken yaşta gerekli kamu işlerine katılmalıdır. Ancak bu çalışma, çocuğun ruh sağlığına zarar veremez, entelektüel gelişimine engel teşkil edemez, aksine tüm yetiştirme ve eğitim sistemiyle bütünleştirilmelidir. Gerekli kamusal üretken işlere katılım, çocuğun kendini parazit gibi hissetmemesi, paydaş ve yaşamın kurucusu olması için en önemli haklarından birini kullanmasını ve çocuğun, yaşamının sadece gelecekte değil şimdide de toplumsal bir değeri olduğunu anlamasını sağlar.
  8. Çocuk, hak ve hürriyetlerde, yetişkin, reşit kişiyle her yaşta eşittir. Bazı hakları kullanamıyorsa bunun nedeni sadece gerekli fiziksel ve zihinsel yeteneklerinin olmaması olabilir. Bunlar eksik değilse, yaş bu hakların kullanılmasına engel olmamalıdır.
  9. Özgürlük, çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini engellemeyen ve diğer insanlara zarar vermeyen her şeyi yapabilme yeteneğidir. Buna göre, her çocuk doğal haklarından yararlanabilir ve normal fiziksel ve zihinsel gelişiminin koyduğu yasalar veya bu hakların toplumun diğer üyelerince kullanılmasını tehlikeye atan durumlar dışında hiçbir kuvvet tarafından engellenemez.
  10. Çocuklara birbirleriyle veya çevrelerindeki yetişkinlerle etkileşimlerinde topluma zarar verebilecek eylemleri yasaklayan kurallar konabilir. Bu kurallarla yasaklanmayan şeylerin gerçekleştirilmesine herhangi bir engel konulamaz. Hiçbir çocuk bu kurallarda öngörülmeyen bir şeyi yapmaya zorlanamaz.
  11. Tüm çocuklara, yaşamlarını ve kapasitelerini düzenleyen kuralların derlenmesine katılma hakkı verilmelidir.
  12. Hiç kimse -ne ebeveynler, ne toplum ne de devlet- çocuğu belirli bir dini öğrenmeye veya onun ritüellerini yerine getirmeye zorlayamaz: din eğitimi tamamen özgür olmalıdır.
  13. Hiçbir çocuk inancından dolayı sınırlandırılamaz. Ancak, inancın dışavurumu, toplumun diğer üyelerinin – yetişkinlerin ve çocukların aynı haklarına zarar veremez.
  14. Yetişkinlerle aynı derecede haklara sahip olarak, her çocuk görüşünü yazılı veya sözlü özgürce ifade edebilir. Bu özgürlük, yalnızca toplumun ve toplumu oluşturan kişiliklerin refahı için dikte edilen ve çocuğun zihinsel yeteneklerine göre oluşturulan ve kanunla ayrıntılı olarak düzenlenmesi zorunlu kurallarla sınırlandırılabilir.
  15. Her çocuk, diğer çocuklar ve yetişkinlerle örgüt, dernek ve benzeri sosyal bağlantılar kurma hakkına sahiptir ve bu hakka yetişkinlerle aynı ölçüde sahiptir. Çocuğun yüksek yararı ve normal fiziksel ve zihinsel gelişimi tarafından belirlenen sınırlamalar, yasalarla sıkı bir şekilde düzenlenmelidir.
  16. Hiçbir çocuk hapsedilemez veya cezalandırılamaz. Çocuğun suçları ve kusurlarına karşı, uygun eğitim kurumlarıyla, açıklama ve iyileştirme yoluyla mücadele edilmelidir, ceza veya diğer baskıcı nitelikteki önlemler yoluyla değil.
  17. Devlet ve toplum, bütün imkânlarıyla, çocuğun yukarıda yazılı haklarının hiçbir şekilde sınırlandırılmamasını sağlamalıdır. Bu haklara yönelik herhangi bir saldırı girişimine karşı koymalı ve genç kuşağa karşı görevini yerine getirmeyen herkesi görevini yapmaya zorlamalı.

 

Metnin alındığı İngilizce kaynak için: https://www.researchgate.net/publication/301571742_The_Moscow_Declaration_on_the_Rights_of_the_Child_1918_A_Contribution_from_the_Hidden_History_of_Children’s_Rights

[1] https://elyazmalari.com/2021/11/20/tarihten-bir-belge-moskova-cocuk-haklari-bildirgesi-1918/