Alevilere Yönelik Şiddet ve İlgi Aynı Anda

Önce gündeme saldırılar düştü. Ankara’da, İstanbul’da ve hatta Almanya’da peş peşe cemevlerine ve dernek başkanlarına saldırılar düzenlendi. Ankara’daki saldırı temmuz ayı sonunda, muharrem ayının birinci gününde gerçekleşti. Aynı gün beş cemevi birden hedef alınmıştı.

Sonra İstanbul saldırısı gerçekleşti. Kartal cemevi başkanı evinin önünde bekleyen saldırganlar tarafından saldırıya uğramıştı. Peşi sıra bu kez yurt dışında, Almanya’da bir cemevine saldırı düzenlendi. Coğrafi olarak uzak olsa da faillerin içeriyle senkronize bir biçimde davrandıklarını görmek zor değil.

Teveccüh Ziyaretleri, Demeçler, Tweetler

Failler kim mi? Önce geçmiş olsun ziyaretleri ve telefonları için sıraya geçenlere bakalım isterseniz.

Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay (muharrem orucu buluşmasındaki konuşmada saldırıları kınadı), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu (tweet attı, eski Türkiye izlerine rastlandığını belirtti, ardından Kartal cemevi başkanını aradı), Devlet Bahçeli (yazılı açıklama yaptı), İstanbul Valisi Ali Yerlikaya (Kartal cemevini ziyaret etti), Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su (Geçmiş olsun dilekleri için il emniyet müdürü, jandarma komutanları ve diğerlerinden oluşan heyetle kendi şehrindeki cemevini ziyaret etti)… Sonra muhalefet, Ekrem İmamoğlu, Deva Partisi heyeti…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Alevilik konusunu epey kafaya takmış olacak ki, daha sonra katıldığı NTV yayınında “Bunları söylemekten hicap ediyorum ama, bazen söylemekte de fayda olabilir, Alevi kaymakam var, babası dede olan emniyet müdürümüz var, Ermeni kaymakamımız var, Caferi valimiz var. Özbek Türkü valimiz var. Son zamana kadar Alevi valimiz de vardı, yine olurifadelerini kullandı.

Assolistin Ziyareti

Ve sonra assolist sahneye çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan saldırıya uğrayan cemevlerini değil ama kendi seçtiği cemevini, Ankara’nın Mamak ilçesindeki Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı’nı ziyaret etti.

Ama ne ziyaret. Her bir detayından birçok anlamlar fışkıran bir ziyaret. Ziyaretin emr-i vaki yapılmasından, gizliliğine, cemevindeki resimlerin kaldırılmasından, posta oturmasına, verilen zorlama pozlardan, Alevilerin taleplerine karşı sessiz kalınmasına kadar birçok nokta, Alevilere yönelik yaklaşımı, nefret politikalarını, gözler önüne serdi. Ama başta Erdoğan olmak üzere devlet erkanının bu ilgisi aynı zamanda Alevilerin desteğine olan ihtiyacı da dışa vuruyordu. Eh ne de olsa seçim maratonu başlamıştı.

Aynı Erdoğan, hızını alamayarak bu kez Nevşehir’de Hacı Bektaş Veli Anma programı çerçevesindeki etkinliklere katıldı, Hacı Bektaş Veli dergahını ziyaret etti. Bu ziyarette de “Alevi Bektaşi toplumunu İslam’dan kopartmaya çalışarak atılan ilk adım ülkemizi bölmek olacaktır. İnşallah birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, müştereklerimize daha sıkı sahip çıkarak bu sinsi ve alçak oyunu hep birlikte bozacağız.” Şeklinde konuştu.

Saldırılar Kimin İşi?

Gelelim saldırıların faillerine… Biliyoruz ki, Alevilere, Kürtlere, etnik azınlıklara, mültecilere yapılan her bir saldırıda her zaman lümpenleşmiş, deklase olmuş, tetikçilik ve suç işlemek dışında bir seçeneği kalmamış birileri bulunur. Ama aynı zamanda biliriz ki bu Türk ve Sünni kimliği dışında kalmış halklara yönelik devletten habersiz hiçbir şey yapılamaz.

Geçmişte örneklerini çokça gördük, birçok acı deneyimden biliriz olanları. Öyleyse bütün bu saldırıların arkasındaki asıl gücün ne olduğunu iyi biliyoruz.

Verilen Mesaj Açık

Suçlunun suç mahalline ikinci kez gelmesi misali, bunca ziyaretin, teveccühün, birlik beraberlik mesajının anlamı ne öyleyse?

Görünüşe göre mesaj net: Biz dövmesini de sevmesini de biliriz. Dayak yemek, eski acıları yaşamak, tekrar katliamlarla karşı karşıya kalmak istemiyorsanız, bizim yumuşak yanımızla uzlaşın. Bizim yumuşak yüzümüz nasıl mıdır? Cemevlerinden portrelerin indirildiği, Aleviliğin esaslarının inkâr edildiği, yıllardır aynı hamasi nakaratların gevelendiği, kısacası Aleviliğin rejime entegre edildiği bir yumuşak (!) yüz.

Yüzyıllardır tutmayan bu politikalar bir mucize yaratacak, yaklaşan seçimler öncesi bu hesaplar tutacak mı dersiniz?