Putin’in şahsî karizması Birleşik Rusya’yı kurtardı

El Yazmaları’nın Notu: Gergedan Dergisi yazarları, Rusya’dan Sevgilerle podcast programının yayıncıları Deniz Tunç Kalyoncu ve Oğul Tuna ile Rusya’da gerçekleşen Duma seçimlerini konuştuğumuz röportajı siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Rusya’da uzun zamandır beklenen Duma seçimleri gerçekleşti. Duma seçimlerinin Rusya siyaseti açısından önemi nedir? Duma seçimlerine katılımın yine düşük olmasının (2016’da yüzde 47,88, 2021’de yüzde 51,68) nedenleri nelerdir? 

Rusya’da Duma seçimleri genel olarak heyecan uyandırmaz. Ne içerde ne dışarda ilgiyle takip edilmez. Çünkü Duma’nın yetki alanı da faaliyet sahası da bellidir. Fakat bu yılki seçimler uluslararası düzeyde farklı bir şekilde takip edildi ki bundaki en büyük etken Ocak 2021’de başlayan fakat üç-dört hafta içinde son bulan Navalnıy eylemleriydi. Özellikle Batılı devletler ve Navalnıy taraftarları Duma seçiminde Putin’in Birleşik Rusya’sına karşı alınacak bir galibiyetin önümüzdeki devlet başkanlığı seçiminde önemli bir aşama olacağını düşünüyordu. Fakat gerek Navalnıy’ın akıbeti gerekse pek çok önde gelen muhalif figürün adaylığına izin verilmeyişi insanları sandıktan uzak tutmaya yetti. Nitekim sistemin, müesses nizamın Duma seçimiyle değişmeyeceğini bilecek kadar iktidarı ve siyaseti tanıyor Rusya halkı. Öte yandan sorulması gereken soru bu halk ne kadar değişimden yana? Neticede seçmenlerin %50’sinden biraz fazlası oy kullandı. Farklı bilim insanları ve muhalif platformların iddialarına rağmen milyonlarca oy hileli. Fakat yine de 24 Eylül’de Merkez Seçim Komisyonu eldeki verileri kabul edip resmî sonuçları açıkladı.

Sorduğumuz sorulara gelirsek, seçmenin düzene duyduğu güven ve şüphe onu sandıktan uzaklaştıran iki önemli etken. Yani bir kısım seçmen oy vermese bile sistemin değişmeyeceğinden ve istikrarın bozulmayacağından emin ve gitmiyor. Öteki ise yine aynı motivasyonu taşıyor ancak “Gitsem bile bir şey değişmeyecek” şeklinde hareket ediyor.

Rusya da tıpkı dünyanın geri kalanı gibi ekonomi, siyaset ve sağlık krizlerinin pençesinde. Sovyetlerden bu yana terk edilmiş, bakir kalmış bölgelerin alt yapı sorunlarına işsizlik, hayat pahalılığı ekleniyor. Bu sebeplerle insanlar sokak hareketlerine yönelirken zaten düzenin bütün detaylarını (online ya da kabinde oy, adaylara izin veya yasak, vs.) belirlediği bir oyuna katılmayı anlamlı bulmuyor.

Seçim sonuçlarına göre Putin’in partisi Birleşik Rusya oyların yüzde 49,85’ni alarak birinci çıktı. Önceki seçime göre yüzde 5 oranında oy kayıplarının olduğunu görüyoruz. Bu sonuçlar Putin için ne anlama geliyor?

Birleşik Rusya’nın oy oranı önemli ölçüde düştü fakat bu düşüş iktidar adına daha yaralayıcı olabilirdi. Bunu önleyen ise Putin’in şahsî karizması oldu. Kremlin, Şoygu ve Lavrov gibi isimleri aday listesine eklerken erimenin ve halktaki memnuniyetsizliğin farkındaydı. Fakat partinin alabileceği daha kötü sonuçlar tartışılır ve projeksiyonlarla masaya yatırılırken sahaya inen, halkla buluşan Putin bunu bir nebze de olsa tersine çevirdi, Birleşik Rusya’yı kurtardı, denilebilir.

Öte yandan yukarda bahsettiğimiz müesses nizam ve kuralları belli oyun aslında Putin için bir test sahası oldu. 2024 seçimlerine yaklaşırken çevrimiçi oy ya da muhalefetin “bas, geç” taktiği dahil denenen yeni girişimler aslında gelecek için önem taşıyor. 2024’te aday -ve seçilecek- olsa bile Putin, iktidarı bırakacağı noktaya yaklaşıyor. Böylece Putin sonrası Putinist geleceğin yani müesses nizamın korunacağı adımlar atılıyor. Bu seçimde baştaki parti güç kaybetse de Putin’in bir zarar görmediği tescillendi.

Seçimde oylarını en fazla arttıran (13,34’ten 18,96’ya) Rusya Federasyonu Komünist Parti (RFKP) oldu. Sizce RFKP’nin oylarının artmasının nedenleri nelerdir? Ayrıca bu yılın başlarındaki Navalnıy protestoları Rusya’ya damgasını vurmuştu. Navalnıy destekçileri seçim sonuçlarını etkilemek için Akıllı Oylama uygulamasını geliştirdiler. Bu uygulama Apple ve Google tarafından kaldırıldı. Bu uygulamanın ve Navalnıy destekçilerinin seçimlere etkisi nasıl oldu?

Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nin oylarını artırmasını üç nedene bağlayabiliriz:

1) RFKP’nin kendi iç siyasetine ilişkin süreç

2) Ana muhalefet olması sebebiyle Birleşik Rusya’ya karşı verilen tepki oylarının RFKP’de somutlaşması

3) Aleksey Navalnıy’ın akıllı oy stratejisi

Bunları açıklamak gerekirse, Rusya Federasyonu Komünist Partisi, seçim öncesinde yıllar içerisinde kendisinden kopmuş partilerle ve sol düşünceden insanlarla bir araya gelmeye çalıştı. Bunun, net bir ittifak yarattığını söyleyemesek bile, RFKP’ye fikir olarak uzak olan insanlar da sandıkta partiye oy verdiler. İkincisi, RFKP’nin içinde yeni jenerasyondan partiyi daha popüler hale getiren birtakım insanlar var. Bunların belki de başında Instagram’da bir milyonu aşkın takipçisi olan Nikolay Bondarenko geliyor. Yayımladığı videolarla ve aynı zaman bir blogger olarak, gençler arasında da etkili oluyor.

Birleşik Rusya’nın birçok bölgedeki en büyük rakibi, seçim öncesi anketlerde de belli olduğu üzere Rusya Federasyonu Komünist Partisi’ydi. Bu sebeple, yeter ki Birleşik Rusya kazanmasın diyen birçok insan, tercihini RFKP’den yana kullandı.

Üçüncüsü ve aslında tartışmayı da alevlendiren kısım, seçimden birkaç gün önce Navalnıy’ın açıkladığı “akıllı oy” stratejisi idi. Rusya’daki seçim sistemi, aslına bakılırsa iki türlü işliyor. Duma’da toplam 450 sandalye var ve bunların yarısı, partilerin önceden belirledikleri listelere göre belirlenirken diğer yarısı ise tek adaylı seçim bölgelerinde en yüksek oy alanlar üzerinden belirleniyor. Navalnıy’ın ekibinin de yapmaya çalıştığı, tek adaylı bölgelerde Birleşik Rusya’ya karşı üstünlük kurması en muhtemel adaya oy vermekti. Belirlenen 225 adaydan %60’ı RFKP’nin adaylarıydı. Geri kalanlar ise, bazen bağımsızlardan, bazen sosyal demokratlardan ve liberallerden ileri gelenlerdi. Bununla ilgili bir uygulama geliştirildi ve söz konusu uygulama Apple ve Google tarafından kaldırıldı. Sanırım bu adımlar, hem büyük teknoloji devlerinin hem de hükümetlerin gücünü tekrar sorgulamamıza yol açacak gibi gözüküyor. Ne kadar etkili olduğu konusuna gelince, elbette göze çarpan bir fark yarattı. Özellikle Moskova’da, sandık oylarından çıkan oylarda %30-%30 Birleşik Rusya ve RFKP çekişmesi vardı. Elektronik oylar sonuçlara dahil edilmeden önce, muhalefetin birçok adayı yarışı önde götürüyordu. Yine de, burada bir ayrıntıya dikkat çekmemiz gerekecek. Aylardır, seçim öncesi anketleri yayımlanıyor ve neredeyse bütün anketlerde ortak olan bir sonuç, RFKP’nin oylarını arttıracak oluşuydu. Navalnıy’ın stratejisi ise seçimlerden günler önce açıklandı. Burada, RFKP’nin oylarını arttırmasını ne yalnızca solun yükselişine atfetmek, ne de sadece Navalnıy’ın akıllı oy uygulamasına bağlamak gerekiyor.

Seçim sonuçları Putin yönetiminin önümüzdeki dönemde izleyeceği politikalarda bir değişikliğe yol açabilir mi?

2020’li yıllarda Rusya’nın tartışacağı önemli konulardan bir tanesi, Putin sonrası ülkenin nasıl şekillendirileceği ve liderliğin kime devredileceği. 2020’deki anayasa değişikliklerinde Putin’in teorik olarak 2036’ya kadar görev yapabilmesinin önü açılmıştı ama çok daha öncesinde koltuğunu bırakabilir. İşte bu noktada, Birleşik Rusya’nın yeni dönemde nasıl bir politika izleyeceği önem kazanıyor. Sonuçlara göre, Duma’da mutlak çoğunluğu parti tutmaya devam edecek ancak Yeni İnsanlar Partisi de meclise girdi ve son aylarda Navalnıy’ın yükselişini de ele alırsak, Batı ile ilişkiler konusunda farklı perspektif geliştirenlerin popülaritesi artıyor. Önümüzdeki dönemde, bu artış devam edebilir ve Birleşik Rusya, bunun önüne geçmek için farklı partilerle işbirliğine gidebilir.