El Yazmaları’nın Notu: 24 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Demokrasi Konferansı’nın, KHK Çalışma Alanı’nda faaliyet yürüten Münir Korkmaz ile yaptığımız röportajı okuyucularımızın ilgisine sunarız.
Merhabalar. Pandemi ile birlikte daha yakıcı hale gelen ekonomik kriz ve son haftalarda açığa çıkan yolsuzluklar ve ifşaatlarla daha da açığa çıkan ve derinleşen devlet krizi Türkiye siyasal atmosferini çevrelemiş durumda. Ekolojik kriz, kadın cinayetleri ve artan şiddet, gençlerin geleceksizleşmesi… Tüm kriz alanları ve sorunlarla birlikte düşündüğümüzde bugün böylesi bir siyasi atmosferde Demokrasi Konferansı’nın anlamı, önemi sizce nedir?
Türkiye’de her anlamda derin krizlerin yaşandığı bu günlerde Demokrasi Konferansı’nın toplanması ve demokrasiden yana kurumların, platformların, bireylerin demokrasiye ve ülkenin geleceğine dair söz kullanacak olması çok anlamlı.
Artık ülkemiz yönetilememe durumuyla karsı karşıya. Ekonomik kriz en üst düzeyde. Doğanın talanı artarak devam ediyor. Kadın cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Demokratik siyaset kanalları her gün biraz daha kapanıyor. Öyle ki güpegündüz ve polis kontrolünde olan HDP’ye girilip içerdeki kadın arkadaşımız katledebiliyorlar.
İşte tam da bugün demokrasi talebini daha çok dillendirme zamanıdır. Bu nedenle Demokrasi Konferansı’nın tüm Türkiye için umut olacağına inanıyorum.
KHK mücadeleleri için bu konferans nasıl bir anlam taşıyor, bu alanın temel sorunları neler ve konferansa hangi sorunlar çevresinde ihtiyaç duyuluyor?
Biz KHK’lılar için Demokrasi Konferansı çok değerli bir çalışma. Çünkü biz sorgusuz sualsiz ve hukuksuz bir şekilde işinden, aşından, geleceğinden edilmiş 150 bin kişiyiz. Dolayısıyla demokrasi ve hukuk belki de en çok bizim için çok acil ve yakıcı bir ihtiyaç.
Konferans çalışmasını duyar duymaz da bir heyecan ve umutla, bu konferansın bileşeni olmak istedik ve Demokrasi Konferansı’nın çalışmalarında aktif olarak yer aldık, yer alıyoruz.
Çalışma alanlarınızda öne çıkan talepleriniz nelerdir?
Biz KHK’lılar olarak herkes için demokrasi ve adalet talep ediyoruz.
Konferansa giderken ortak ve somut taleplerimiz:
1- KHK’lar tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmalı.
2-15 Temmuz sonrası yapılan yargılamalar bağımsız mahkemelerde yenilenmeli.
3-Siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı. Cezaevi koşulları iyileştirilmelidir.
4-150 bin kişinin beş yıldır uğradığı maddi ve manevi kayıplar tanzim edilmelidir.
5-İhraç edilenler aynı kurumlarına iade edilmelidir.
