Mısır’daki Darbeci Diktatöre Karşı İlk Çatlaklar

Şu unutulmamalı ki, Cuma günü başlayan ve hâlâ devam eden protestolar 2011’de Mübarek’e karşı yapılan protestolardan çok farklı. Çünkü 2011’de Mübarek’e karşı protestolar daha çok “orta sınıfın” yaptığı ve siyasi zeminli protestolardı. Protestocuların ana talepleri de “özgürlük, adalet, demokrasi”ydi. Bugünkü protestoları yapan ise yoksul sınıf ve ilk talepleri de ekonomik. Çünkü Sisi 6 yıl boyunca Mısır halkını daha da yoksullaştıran bir politika izledi.

 

Geçtiğimiz Cuma günü Mısır’da geniş çaplı protestolar yaşandı.

Mısır’da 2013’te Sisi hükümetinin kanlı darbesinden beri böyle bir protesto yaşanmamıştı.

Bu protestolar, Kahire’de Tahrir Meydanı’nın yanı sıra; Kahire’nin neredeyse tüm ara sokaklarında, İskenderiye, Süveyş ve Dimyat gibi çeşitli büyük şehirlerde meydana geldi. Ve 400’den fazla kişi gözaltına alındı.

Evet, bu protestolar önceden planlanmıştı. Fakat insanların bu derece sokaklara dökülmesi de beklenmiyordu.

Protestolara yüzeysel olarak bakacak olursak, Mısırlı müteahhit Mehmet Ali’nin yaptığı çağrıyla sokaklara dökülen protestocuları görürüz. Ama şüphesiz durum bundan çok daha derin köklere sahip. Bu derinliği anlayabilmek için öncelikle Mehmet Ali’nin kim olduğuna bakmak gerek.

Mehmet Ali,  15 yıl boyunca Mısır ordusunun projelerini yapan bir şirketin sahibi. Fakat bir seneden beri ordu ve şirket arasında anlaşmazlıklar yaşandı.

Bu anlaşmazlıklar sonucunda da Mehmet Ali İspanya’ya kaçtı. Sonrasında da İspanya’dan Sisi hükümetinin yaptığı yolsuzlukları ifşa etmeye başladı. Mehmet Ali’nin herhangi bir siyaset geçmişi yok. Fakat yaptığı sosyal medya yayınlarında halkın dilinden konuşuyor. Örneğin bir açıklamasında şöyle diyor:

“Sisi ve eşi kendilerine milyonlarca Mısır poundu değerinde saraylar yaptırdı. Bizi dehşete düşürense, Sisi’nin gençlik konferansında yaptığı açıklamaydı. Sisi’nin açıklaması şu şekildeydi: ‘Mısır istihbaratı bu konuda konuşmamı yasakladı. Ama ben konuşacağım, evet saraylar yaptırdık ve yaptırmaya da devam edeceğiz. Ama ben bunları kendime yaptırmıyorum, Mısır ‘a yaptırıyorum’”

Bu açıklama Mısır halkı tarafından tepkiyle karşılandı ve kimse Sisi’ni bu mazeretine inanmadı. Hatta Sisi uzun süre ülkede alay konusu haline geldi.

Garip olan şu ki; Mehmet Ali sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıda, halkı Cuma günü yerel takımların oynadığı futbol maçından sonra, bir saatlik bir protestoya çağırıyordu.

Fakat halk protestoyu saatlerce sürdürdü ve akabinde halkın taleplerinin çıtası da yükselerek Sisi’nin istifasının istenmesine kadar vardı. Ve bu talepler güçlü bir sesle tekrarlanırken ilk defa meydanlarda Sisi’nin posterleri yakılıyordu.

Tüm bunlar yaşanırken, şu unutulmamalı ki, Cuma günü başlayan ve hâlâ devam eden protestolar 2011’de Mübarek’e karşı yapılan protestolardan çok farklı.

Çünkü 2011’de Mübarek’e karşı protestolar daha çok “orta sınıfın” yaptığı ve siyasi zeminli protestolardı. Protestocuların ana talepleri de “özgürlük, adalet, demokrasi”ydi.

Bugünkü protestoları yapan ise yoksul sınıf ve ilk talepleri de ekonomik. Çünkü Sisi 6 yıl boyunca Mısır halkını daha da yoksullaştıran bir politika izledi.

Örneğin Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tüm şartlarını kabul etti. Mısır poundunu serbest kura geçirdi. Böylece 1 dolar 7 Mısır pounduyken 18 Mısır poundu oldu. Ve Mısır ordusu ekonomide yüzde 50’nin üzerinde söz sahibi oldu.

Sisi iktidara geldiğinde halka; “teröristlerle savaştığı, Mısır üzerine kurulmuş komplo ve entrikalarla mücadele ettiği” yönünde söylemlerde bulunuyordu. Böylesi bir politik hat ve söylemle kartlarını oynayacağını zannediyordu.

Hatta bu yönde Müslüman Kardeşlere yönelik iki katliam da yapıldı. Müslüman Kardeşlerle savaşı bitirdikten sonra ise sağ sol fark etmeksizin ülkedeki bütün muhalif sesleri kıstı. Sisi iktidarı boyunca tutuklananların sayısı 60.000’i geçti.

Şunu bilmek gerekir ki, Mısır’daki devrimciler 2012’de Mübarek’in yerine gelen Müslüman Kardeşler’den Mübarek’in ekonomi politikalarını değiştirebilecekleri yönünde umutluydular. Fakat Müslüman Kardeşler Mübarek’in ekonomi politikasında hiçbir değişiklik yapmadı. Hatta Müslüman Kardeşler devrimcilere karşı Mısır ordusuyla işbirliği yaptı. Ve sonrasında da o ordu Müslüman Kardeşlere darbe yaptı.

Darbeden sonra ordu yani Sisi iktidarı Müslüman Kardeşler’e karşı her türlü propagandayı kullanmakla birlikte 2011 Ocak ayından itibaren yapılan bütün protestoların Müslüman Kardeşler tarafından yapıldığını söyledi ve hâlâ söylemeye devam ediyor.

Bugünkü Protestolar Neden Önceki Dönemden Farklı?

Bu söylemin öncelikle, iç ve dış politik sebepleri var.

İç sebeplerin başında ise ülke ekonomisinin güncel durumu geliyor.

Sisi hükümeti kendisine uluslararası platformda destek çıkan ülkelere, Mısır’dan adalar satmaya başladı.

Örneğin, şimdiye kadar Suudi Arabistan’a 2 ada satıldı. Bunun yanı sıra başkent Kahire’de, Nil Nehri’ndeki bir adanın Birleşik Arap Emirlikleri’ne satışı için, halihazırda orada yaşayan yoksul halk adadan zorla çıkartılmaya çalışıldı.

Dış politika hattında ise Sisi iktidarına destek veren Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin arasındaki gerginlikler, -ki bunun sebebi Birleşik Arap Emirlikleri’nin Suudi Arabistan’la anlaşmadan Yemen’den çekilmesi ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’nın Sisi iktidarına yaptığı maddi desteğin karşılığını alamamış olmaları- bunun en büyük örneklerinden birisi. Bu iki devlet Sisi’nin Yemen’e asker göndermesini isterken, Sisi bu isteklerini yerine getirmedi.

Sonuç olarak, Mısır’da resmi kurumlar arasında anlaşmazlıkların olduğunu düşünen bazı siyaset yorumcularının dediği gibi; Mehmet Ali’nin Mısır istihbaratının kuklası olduğunu -ki Mehmet Ali’nin siyasi bir tavrı yok – ya da sadece Sisi iktidarıyla arası bozulan ve çıkarlarının doğrultusu değişen bir iş adamı olduğunu da söylesek, tüm bunlar içinde değişmeyecek. Tek bir gerçek var o da Mısır’da protestoların başladığı…

 

El Yazmaları için Arapça olarak kaleme alınan bu yazı Melek Deniz Özdemir tarafından Türkçeye çevrilmiştir.