Aykırı Bir Grafik Tasarım Kolektifi: Wild Plakken

Wild Plakken, 1977’de Amsterdam’da Gerrit Rietval Akademisi öğrecileri Lies Ros, Rob Schröder ve Frank Beekers tarafından kurulmuş bir grafik tasarım kolektifi. “Wild Plakken”in Flemenkçe’den doğrudan çevirisi için “çılgın yapıştırma”(wild pasting) tercih edilebilir; aynı zamanda “izinsiz afişleme”(unauthorized bill-posting) gibi çevirileri de mevcut. İsmindeki “yapıştırma” veya “afişleme”, kolektifin erken dönemlerinde Amsterdam şehir merkezinde yaptığı illegal afişlemelere bir gönderme.

Wild Plakken’in, öğrencilik dönemlerindeki(1972-1977) bu devrimci çıkıştan sonra da politik ve sosyal hareketlerle çalışarak grafik tasarımı bir politik aktivizm aracı olarak kullanmayı sürdürdüğünü söylemek mümkün. [1] Kolektif, müşterilerini politik konumlarına göre değerlendirerek onlarla çalışmayı veya çalışmamayı ‘tercih ediyordu’. Erken dönemlerinde yoğun olarak sol gruplar, partiler ve sendikalarla çalışan kolektif; ırkçılık, çevre, kadın hakları, eşcinsel hakları, kürtaj gibi konular üzerine çalışmalar yaptı. İlerleyen dönemlerinde galeriler, operalar, tiyatro oyunları için afişler/posterler de hazırlayan Wild Plakken, yaptıkları “müşteri tercihi” için, tasarımcının yarattığı ürünün içeriğiyle ilişki kurabilmesi gereğini öne sürmekteydi. Tasarım sürecine, müşterisine ve içeriğe kendisini tamamen adamayan bir tasarımcının ana akım eğilimleri yansıtan yüzeysel bir konuma oturacağı kanısındaydılar. [2] Hollanda grafik tasarım geleneğinin temsilcileri olarak adlandırılabilecek sanatçılar hala “sanatsal otonomi” mottolarına sıkı biçimde bağlı kalmaktalar -bu sanatçılara kolektif üyeleri de dahil-. İşin onlara ‘verilmesi’ yerine işi ‘kabul’ etmeyi yeğliyorlar-ince fakat önemli bir ayrıntı. [3]

“Hollanda grafik tasarımı sürekli karşıtları birleştirmek niyetinde olmuştur: gelenek ve deney, tipografya ve görsel, kurumlar ve birey, kurallar ve anarşi, ve en nihayetinde sanat ve pratik, işlev ve dışavurum.” Wild Plakken’in tipografya-görsel ilişkisi hususunda Hollanda geleneğinin tersine bir yol izlediğini söylemek yanlış olmayacaktır; çünkü Wild Plakken bahsedilen “Hollanda geleneği”nin aksine görseli ‘yazının tamamlayıcı ögesi’ olarak kullanmayı reddetmiş ve görselin hükmü kolektifin ömrü boyunca devam etmiştir.

Wild Plakken bünyesindeki sanatçılar, yirminci yüzyılın avangart kolaj çalışmalarından etkilenerek ham görseller üzerinde çalışmayı yeğlediler. Fotoğraf parçalarını farklı formlarda birleştirerek çeşitli kompozisyonlar oluşturan sanatçıların kullandıkları fotoğraflar çoğunlukla kendilerine aitti. Bu sayede karanlık odada uyguladıkları kesme, biçme ve bir araya getirme işlemlerini rahatlıkla yapabiliyorlardı. Wild Plakken için görseller kelimelere eşdeğer olmakla birlikte “okunabilecek” bir hikaye yazmak için uygun araçlardı. “Yoruma kapalı” çalışmaların yerini zamanla daha yoruma açık, seyircinin hayal gücüne yer veren çalışmalar aldı. Burada Frank Beekers’in kolektiften ayrılışının(1988) ve kolektifin 1988’den itibaren geçici üyeler almasının büyük etkisi var. Caroline Boone, Hanne Lijesen ve özellikle tipograf Max Kisman’ın kolektife girişinin eserlerin niteliğini değiştirdiği söylenebilir, yine de görselin ön planda yer alması sürmüştür. Görselleri kullanım biçimlerinin, uyguladıkları kolaj tekniklerinin geçmişi 1920’lere kadar götürülebilir ve fotoğrafları kullanımları doğrultusunda Wild Plakken’in bunlardan oldukça bireysel bir ifade biçimi geliştirdiğini söylemek de mümkün. [4]
Kolektif 1994’ten sonra yavaşça dağılmaya başladı. Öyle ki, son ortak eserleri 1996 tarihli. Schröder sinemaya yönelirken Ros, Hollanda geleneğinin yeni nesil grafik tasarımcılarını yetiştirmeye eğildi.

Kolektif, “Kadınlar Apartheid’a Karşı” posterini ‘Hollanda Apartheid Karşıtı Hareket’ için tasarlamıştı. Posterde hakim olan ‘biner’ hava, apartheid’ın ikili doğasını yansıtıyor. Posteri ortadan ikiye ayıran çizginin üstüne yazılmış “kadınlar apartheid’a karşı” sloganı, ayrımların üzerine çizilmiş bir ‘birlik’ çağrısı niteliğinde. “Özgürlük hareketleri ANC ve SWAPO’daki kadınların mücadelesini destekleyin” yazısı ise yüzleri iki renge ayrılmış kadın fotoğraflarının anlatmaya çalıştığından çok daha açık ve doğrudan. Bu eser, halen MoMA’da (Museum of Modern Art) sergilenmekte. Kolektifin çalışmalarının tamamı 2006’da NAGO’ya (Hollanda Ulusal Grafik Tasarım Arşivi) aktarıldı. [5] Bu arşive internet üzerinden wimcrouwelinstituut.nl adresinde ulaşmak mümkün.

[1] (The Museum of Modern Art, MoMA Highlights since 1980, New York: The Museum of Modern Art, 2007, s.55)

[2] (http://www.historygraphicdesign.com/the-age-of-information/national-visions-within-a-global-dialogue/234-wild-plakken)

[3] (https://www.typotheque.com/articles/official_anarchy_dutch_graphic_design)

[4] (https://www.typotheque.com/articles/official_anarchy_dutch_graphic_design)

[5] (http://www.wimcrouwelinstituut.nl/nago/archief.php?id=19)